27 Temmuz 2012

31. Kitap ve Kültür Fuarı Açıldı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Okumaktan korkmamak ve okumayı teşvik etmek ve herkesin okumasını temin etmek bizlerin, hepimizin üzerine düşen bir vazifedir" dedi.

Türkiye Diyanet Vakfı'nca (TDV) düzenlenen 31. Kitap ve Kültür Fuarı, Kocatepe Cami avlusunda açıldı.

Fuarın açılışına Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay ve Bekir Bozdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve TDV Genel Müdürü Süleyman Necati Akçeşme katıldı.

Bekir Bozdağ, buradaki konuşmasında, fuarın Ankaralıları kitapla buluşturduğunu belirterek, kitapla buluşmanın Türk insanını zenginleştireceğini, güçlendireceğini söyledi.

İslamın kitabı okumaya, okutmaya büyük değer verdiğini anlatan Bozdağ, İslamiyetin ilk emrinin "oku" olduğunu, "bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu-" ayrımına gittiğini ifade etti.

Türkiye'nin üniversitelerinin, akademisyenlerinin yakın zamana kadar büyük şehirlere hapsedildiğini dile getiren Bozdağ, atılan adımlarla Türkiye'nin 72 olan üniversite sayısının 166'ya çıktığını ve her yerde üniversiteler bulunduğunu bildirdi.

Bozdağ, bunun kitap okuma alışkanlığını, kitap dostluğunu temin edeceğine inandığını dile getirerek, 12 yıllık zorunlu eğitimin de insanların kitapla daha fazla buluşmasını sağlayacağını belirtti.

Türkiye'nin en ücra yerlerinde din görevlileri olduğunu ve onların da okumayı sevdiren adımlar atabileceğini söyleyen Bozdağ, okuyanla kitabı buluşturan adımlar atmaya gayret edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bozdağ, İslamın doğru anlatılması ve anlaşılması için de okumanın önemine işaret ederek, "Okuyanın çoğalması, dinin doğru anlaşılmasına büyük katkı sağlayacak. Dini bilmeden, din üzerine yorum yapıp oradan paye elde etmiş olanların payesine de artık son verecektir" dedi.

"Okumaktan korkmamak ve okumayı teşvik etmek ve herkesin okumasını temin etmek bizlerin, hepimizin üzerine düşen bir vazifedir" diyen Bozdağ, okuyan sayısının azlığının, bunu temin edemeyen, yöneten durumunda olan kendilerinin kusuru olduğunu dile getirdi.

Yapılacak çalışmaların okuyan sayısını arttırabileceğini belirten Bozdağ,

"Belliki hala Türkiye'de rakamların çok aşağıda olması, bu noktada bizim Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, veyahut Kültür Bakanlığı olarak, Milli Eğitim Bakanlığı olarak, veyahut da yök olarak, veyahut da başka alanlarda okumayı alışkanlık haline getirmede katkı sunabilecek devlet birimlerinin daha alacakları çok mesafe olduğunu gösteriyor. Ben bu mesafenin de alınacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu.

-Arakan'daki durum-

TDV'nin Arakanlı Müslümanlar için başlattığı yardım kampanyası için de teşekkür eden Bozdağ, "Dünyanın neresinde bir gözyaşı varsa, neresinde bir çaresizlik varsa, neresinde bir yoksulluk varsa Türkiye her zaman orada olmuştur ve bu noktada bir tereddüt de göstermemiştir" dedi.

Bozdağ, uluslararası topluma da seslenerek, şöyle konuştu:

"Arakan'da insanlık katlediliyor, Arakan'da büyük bir insanlık suçu işleniyor. Orada kadınlar, çocuklar, yaşlılar, erkekler, insanlar, inançları farklı diye orada büyük bir katliama tabi tutuluyor, büyük bir soykırım olarak nitelendirilebilecek olayla, hadiseyle karşı karşıya bırakılıyor. Uluslararası toplum, benzer hadiseler başka ülkelerde olduğu zaman hemen ayağa kalkıyor ve onunla ilgili tedbirler alıyor. Ama baktığınız zaman öldürülen Müslüman olduğu zaman bu ayağa kalkma işinin epeyce bir zaman aldığını görüyoruz."

Türkiye'nin bu konuda BM nezdinde girişimlerde bulunduğunu, ayrıca Myanmar ve Bangladeş'le de görüşmelerin sürdüğünü belirten Bozdağ, akan kanın durdurulması, zulmün sona erdirilmesi için Türkiye'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında üzerine düşeni yerine getirdiğini bildirdi.

Bozdağ, uluslararası toplumun da buna ses vermesi gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bugün Myanmar'da yaşanan hadisede bu katliamı yapanlar, bu zulmü yapanlar birinci derecede mesuldür ama bu zulme engel olma güç ve kudreti eline olduğu halde vaktinde hareket etmeyerek bu zulmün günlerce sürmesine sebebiyet veren uluslararası toplum da bu mesuliyetten kendisini kurtaramaz. Onun için diyoruz ki yeni bir Srebrenitsa yaşanmaması için, yeni bir soykırım, vicdanları kanatan bir hadise oluşmaması için uluslararası toplumun, BM'nin derhal Myanmar'da yaşanan bu katliama, zulme 'dur' demesi gerekmektedir."

Yapılan yardımların belki akan kanı durdurmayacağını ama diğer ihtiyaçları giderme noktasında önemli bir katkı sağlayacağını belirten Bozdağ, vatandaşların yardım yapmasını istedi.

Bozdağ, böyle bir yardım kampanyası başlatıldığında "bir metre önünü göremeyenlerin; komşun varken orada ne işin var" dediğini belirterek, Afganistanlı, Pakistanlı, Hararlı Müslümanların da Türkiye'ye büyük yardım gönderdiklerini anlattı.

Bozdağ, "Biz bugün vazifemizi yaparken böylesi kısır tartışmalara girmeden büyük bir devlet olmanın, imkan içerisinde olmanın da karşılığını hep beraber göstermemiz lazım" dedi.

Kaynak: Haberler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder