Ne tez büyüdüler bu çocuklar anlayamadım
Daha dün şuralarda oynarlarken
Sonra birden geçti yıllar
Sonra düştüler uzaklara
Kulaklarımda sesleri
Bir zamanlar
Birlikteyken onlarla
Ne kadar şendi bu ev, ne kadar güzel
Şimdi bir kara sessizliktir yayılmış odalara
Bakıyorum da
Sandalyeler, masalar, raftaki tabaklar da yalnız
Şimdi bu küçük evde
Yaşlanan iki kişi
Biri ben, biri eşim
Nerede o günkü gülüşler, nerede o kaşık sesleri
Anladım ki sonradan, bir aldanmaymış hepsi
Zaman zaman
Bir gariplik düşer içime
Hele bir de akşamlar, akşamlar çökünce
Anılar el sallar perdelerin kıvrımlarından
Şu dünyada anladım ki
Kavuşmalar ne kadar az, ayrılıklar ne kadar çokmuş meğer
Dayanmak zorundasınız ne gelir ki elinizden
Bazı şeyler var ki değiştiremezsin, değiştirilemez
Onlar
Gitmeleri gerekiyordu, gittiler
Kimi zaman bir türküdür uzar gider radyodan
Uzar gider, kıvrım kıvrım, dalga dalga
O sesler yok mu ya o sesler
Daha bir koyulaştırır yalnızlığımı
Karşımdan yüzleri geçer
Ne tez geçti o günler
Birlikte gülerek eğlendiğimiz
Ne zaman girsem o eve
Her nereye dalsa gözüm
Bir boşluk, bir eksiklik
Onlar mıydı şenleten şu duvarları
Daha dün gerçektiler, öyle tatlı, öyle sıcak
Şimdi ise birer düşe döndüler
Hani bizim o zamanki evimiz
Hani o çiçek sözcükler
Şevket YÜCEL
Mevsimler Dergisi'nden Alınmıştır.
www.mevsimler.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder