14 Kasım 2016

Pencere

Boynunu büken gülün
Susuzluğu var dilimde
Ah! Yanmışım yalaz yalaz
Sahralara dönmüşüm
Düşmüşüm hasretine
Bir katre sevda suyunun
Oy yürek yakanım
Seni ne kadar
Ne kadar çok sevmişim

Bir damla suya hasret
Göklere uzattığım ellerim
Bu mevsim çok aykırı
Bu mevsim bahtıbaranlar bile yok
Bilmem ki neyleyeceğim bu
mevsim
Ayrılığın elinden



İstemem senden
Gün solgunu, gün çalgını ışıklar
Üstüme saçacaksan
Gül sürgünü saç ışıklar
Diyorsan ki açarım
Gel bahtımın dehlizlerine
Küçük küçük pencereler aç

Seni ne çok sevmişim meğer
Tarifi var mı bunun
Ama böyle geçmez
Ki aşkın vardiyası
Ağıtlı, acılı, pür-matem
De haydi yürek yakanım
Bu aşka bir derman buyur

Derman buyurmazsan
İçim kandır / dışım kan
Çağır gözlerinin
Büyüsüne kapılayım
Ekileyim toprağına
Ihlamur fidanlarınca

Oy yürek yakanım
Gülüm, gülşenim
Seni ne kadar
Ne kadar çok sevmişim

Celalettin KURT
Mevsimler Dergisi'nden Alınmıştır.
www.mevsimler.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder