05 Kasım 2017

Agresif diyetler daha fazla kilo aldırıyor, mucize yok

Moda düşük kalorili agresif diyetler olsa da, vücut bunu açlık olarak algılıyor ve daha fazla depolamaya eğilimli hale gelebiliyor. İşte beslenmeye dair uzmanından ipuçları...

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 13-14 Ekim 2017 tarihlerinde gerçekleşen “Hastalıklarda Güncel Nütrisyon Yaklaşımları Sempozyumu”nda, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden diyetisyen, hekim, hemşire, eczacı ve öğrenciler biraraya geldi. Sempozyumda Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Kızıltan, “Diyabetik Hastalarda Güncel Tıbbi Beslenme Tedavi Yaklaşımı” başlıklı konuşmasında diyabetli hastalarda beslenme yaklaşımlarını anlattı.

Diyabet böbrek yetmezliğinde en önde gelen sebepler arasında

“Diyaliz merkezlerine gidip hastalarımızın etiyolojik faktörlerine baktığımızda en önde gelen sebepler arasında diyabet var. Hastalarımız diyabetle başlayan ama böbrek yetmezliğiyle biten bir serüvenin içinde olabiliyor.“ ifadelerine yer veren Prof. Dr. Gül Kızıltan, diyabetli bireylerde beslenme hedeflerinin gerçekçi ve ulaşılabilir olması gerektiğini söylüyor. Diyabetik hastada kontrol altına alınması gereken dört ayak olduğunu açıklayan Kızıltan, bunları hiperglisemi, hiperlipidemi, hipertansiyon ve vücut ağırlığı olarak sıralıyor.

Diyabetik hastada kontrol altına alınması gereken dört ayak

Hiperglisemi

Hiperglisemi kontrolünde doğru insülin doz ayarlamasının yanında, kişinin kan glikozu ve fiziksel aktivitesine göre alınması gereken enerji ve besin öğesinin de belirlenmesi gerektiğini söyleyen Kızıltan, bu şekilde ağırlık kontrolünün sağlanabileceğini ifade ediyor.

Hipertansiyon

Kızıltan, hipertansiyonda ise ilaç tedavisi yanında tuz kısıtlamasının veya Akdeniz diyetine çok benzeyen ve hipertansiyon kontrolü için çıkartılan DASH diyetinin etkili olduğunu ifade ediyor. Özellikle tip-2 diyabetli kişilerde şişmanlıkla sık sık karşılaşıldığını dile getiren Kızıltan, hastaların kilolarını yüzde 5 ila 7 oranında kaybetmelerini sağlayacak hedef beslenme programları izlenmesi gerektiği aktarıyor. 

Dislipidemi

Dislipideminin kontrolünde LDL kolestrolünün düşürülmesi gerektiği kaydeden Kızıltan, doymuş yağ tüketimini azaltma, posa alımını arttırma, bitki sterollerine diyette ağırlık verme gibi beslenmedeki ufak değişikliklerle LDL kolestrolün yüzde 20-30 oranında düşürülebileceğini söylüyor.

Vücut ağırlığı

Kızıltan, vücut ağırlığı kontrolünde ise sadece Vücut Kitle İndeksi(VKİ)’ne bakılmasının yeterli olmadığını, bel çevresi ölçümü gibi farklı parametrelerin de kullanılması gerektiğini söylüyor. Kızıltan’ın verdiği bilgilere göre, diyabetli bireylerde hedef VKİ’lerin 25’in altında olması gerekiyor. Kızıltan şöyle devam ediyor:

Agresif diyet programları daha fazla kilo aldırıyor, mucize yok

“Ağırlık yönetiminde düşük kalorili, düşük yağlı, düşük karbonhidratlı gibi birtakım agresif diyet programları uygulanabiliyor. Organizmanın bütünü sağ kalmaya programlı haldedir. Hipotalamusun en önemli görevi sağkalıma yönelik düzenlemeleri yapmaktır. Biz çok düşük kalorili diyetler uyguladığımız zaman tam tersi bir etki oluşur, daha fazla yağlanma gerçekleşir. Çünkü hipotalamus bunu açlık olarak algılar ve metabolizmamızı neredeyse yüzde 50 azaltarak, almış olduğumuz besin öğünlerini daha çok depolamaya yönlendirir. Dolayısıyla agresif diyetler uygulayıp organizmada stres yaratılmamalı, zamana yayarak mucizenin olmadığı anlatılarak belli süreç içerisinde ulaşılabilir, daha düşük hedeflerle başlanmalı.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder