Güneş kadar da mı havan yok senin?

Güneş bize 'Uyan!' diyor, anında uyanıyoruz. Orada Güneş yok mu yoksa? Bizimki çok sinirli geçenlerde bir şey yaptı. Hepimiz o günden sonra güneşle uyanmaya başladık; ama ben anladım... Saatleri ileri aldı, hem de üç saat! Sen de saatleri ileri al, bak gör neler oluyor? Yani neden uzatıyorsun, anlamıyorum. Hemen yapmazsan bunu, benle bir daha konuşma. Dondurma işini de sakın unutma. İnsanların kimliğine yazarsan onlar da asla unutmazlar... Neyse, Güneş geldi ben gidiyorum. Yoksa beni
çok fena yapar. Kuyuya atıyor ya... Çok derin, hiç tavsiye etmem. Sen de dene, bak kimse kıpırdayabiliyor mu? Hem sen başbakansın. Bir gün kalkıp 'Bundan sonra herkes siyah gömlek giyecek, beyaz gömlek giyeni kuyuya atarım!' desen kim beyaz gömlek giyebilir bir daha? Güneş kadar da mı havan yok senin?

Sadece Başbakan Okusun s.212 (Erdal Demirkıran)

Kitabı İndirimli Satın Almak İçinTıkla