Dünya Kitap Günü'nün 1996 yılından bu yana 100 ülkede kutlandığını söyleyen Serin, "23 Nisan gününü içine alan hafta, Dünya Kitap Günü olarak kutlanmaktadır. UNESCO tarafından 1996 yılından beri 23 Nisan haftası, 100 ülkede milyonlarca insanın katılımıyla 'Dünya Kitap ve Telif Hakları Günü' olarak kutlanmaktadır. Bu günün kutlanma amacı kitapları siyasi, ulusal ve uluslararası gündeme getirmektir" dedi.
Kitapları zaman tüneline benzeterek, okuyucuyu geçmiş yıllara ve asırlara götürebildiğine vurgu yapan Serin, şöyle devam etti:
"İnsan duyan, düşünen bir varlıktır. Duygu ve düşünceler yazıyla edebi bir biçimde aktarılıp, şiirler, edebi metinler, bu metinlerde bir araya getirilirse kitaplar oluşuyor. İnsanın kitapla ilişkisi çocuk yaşlarda başlar. Çocuk yaşlarda başlayan bu ilişki ile çocuklar dünyayı daha kolay tanırlar. Böylece çocukların kelime dağarcıkları, hayal dünyaları gelişir. Hayata daha kolay uyum gösterir. İyiyi, güzeli, doğruyu fark eder, güzel alışkanlıklar kazanır. Bilgiler, kitaplar aracılığıyla geçmişten geleceğe
uzanır. Bizden önceki insanların buluşlarını, yaşayışlarını kitaplardan öğrenebiliriz. Bu nedenle geçmişle gelecek arasında ki en sağlam köprü kitaplardır" dedi.
"EVİNİZDE KÜTÜPHANE OLUŞTURUN"
Ekrem Serin, kitapların insan yaşamına ışık tuttuğunu dile getirdi. Evlerde çocuklar için de kütüphane oluşturulması önerisinde bulunan Serin, "Kitap, bilgi ve kültür kaynağıdır. Onlar yolumuzu aydınlatan ışıklardır. Kitaba önem vermeyen toplumlar her zaman geri kalır. Cahilliğin karanlığından aydınlığa bir türlü çıkamazlar. Evimizde küçük de olsa bir kütüphane oluşturmak, kitap okuma alışkanlığına büyük katkılar sağlayacaktır. Bu kütüphanede çocuk kitaplarından meydana gelen bir bölümün olması kitaba
sevgimizi ve ilgimizi daha bir arttıracaktır. Okuma zevkinden yoksun olan insanlar ne yazık ki karanlık bir dünyada yaşıyor gibidir. Bu insanların fikirleri ve konuşmaları basit bir düzeyde kalır. İstediklerini etkili ve güzel bir şekilde anlatamazlar. Hayalleri donuk ve kısırdır. Yüksek fikirleri anlamakta güçlük çekerler. Aydın kişilerin arasına girdikleri zaman varlıklarını duyuramazlar. Bu nedenle küçük yaşlardan itibaren çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çocuk kitapla aile içinde
tanışmalıdır. Kitap okuyan, ona önem veren bir ailede yetişen çocuk kitabı sevecektir. İlimizde başlatmış olduğumuz akademik başarıyı arttırıcı çalışmalar yönergesinde çok ciddi bir yer ayırarak, eylül ayı içerisinde okullarımıza bu konuda gerekli talimatları gönderdik. Şu an ilköğretim ve liselerde günde 40 dakikayı kitap okumaya ayırıyoruz. Bu konuda valiliğimizin, kaymakamlıkların, belediyelerimizin de ciddi destekleri var. Kitaplar bizim en iyi dostlarımızdır. Gün içerisinde bir sayfada olsa
okumakta fayda var" ifadelerine yer verdi.
'Kitabım yok' diyerek okumaktan geri duran öğrencilere de tavsiyede bulunan Serin, "Okullarımızın birçoğunda kütüphanelerimiz mevcut. Öğrencilerimiz kütüphanelerden diledikleri gibi yararlanabilirler. Halk kütüphaneleri de öğrencilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik faaliyet gösteriyorlar. Ben okullarımızda, kitap eksikliğinden dolayı ya da olmadığından dolayı kitap okuyamıyorum diyen bir öğrencimizin olduğu kanaatinde değilim" dedi.
Kaynak: Haberfx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder