19 Nisan 2012

(U)Mutlu Olma Sanatı

Umut ,insanı hayata bağlayıp, sert rüzgarlara karşı ayakta tutan bir duygudur. Ummaktan doğan bir güven halidir. Hayatına daha fazla gün katamayan insanın, günlerine hayat katmasıdır. Umudu hayatına katık edenlere bakarsanız görürsünüz ki ,hayattan daha bir lezzet almaktadırlar. Çünkü o derin bir mutluluğun müjdecisidir.

Hayat tek mevsim değildir ama umut hiç bitmeyen bir bahar mevsimidir. İçinde karda yağsa, fırtına da kopsa çiçekler açmaya devam eder. Puslu bir havanın ardından açan güneş , sizi umudu fısıldar. Yaşadığınız sürece her şeyinizi kaybedebilirisiniz. Paranızı, işinizi, eşinizi hatta çocuğunuzu. Yarınlarda neler olacağını bilemediğinizden umut hemen sarar yaralarınızı. Çünkü yaşama bağlanmanın diğer adı umuttur. Tüm çile ve sıkıntılara karşı dik duruştur. Bir yaşam enerjisi olan umut, yaralarınızın merhemidir. Her düştüğünüzde, kalkıp yeniden yürüyebilmek için size güç verendir. Umutla yoklar var olur. Yokuşlar düzleşip uzaklar yakın olur. Clara Booth ‘’ Yaşamda umutsuz durumlar yoktur, umutsuzluk besleyen insanlar vardır ‘’ der. Her sabah dünya yediden umutla kurulur. Her sabah taze bir başlangıçtır. Bu yüzden umut hep vardır. Yaşadığımız sürece , hep önümüze düşen bir gölgedir o. Bütün düşünce ve eylemlerinizde onu takip edersiniz . Yaşam bitince de ondan ayrılamazsınız . Çünkü mezardakiler de cenneti umut etmektedirler. Onlar yaşarken de umutsuzluğa kapılmamış ve ‘Kün feyekün ‘ün sırrına ermişlerdir.


Umut, tırtılı kozasından çıkarandır. Bazen bayram sabah yaşlının evi, bazen da maçın doksanıncı dakikasıdır.Umutsuz yaşarım diyenler, yalanlar kervanına bir yenisini daha ekleyenlerdir. Karanlığın rahmine aydınlık umutla ulaşır. Hayatın solgun tonları bir bir onunla renklenir. Umut, tuzağa düşmüş bir ceylanın bakışındaki hüzün değildir. Aksine, ağzını kapatanlara inat kahkahalar atmaktır. Sesini kısmaya kalkışanlara karşı ,bu sesin en gür seda olacağına inanmaktır. Bu inanç ki sizi harekete geçirir. Bunun için Pablo Neruda ‘’ Eylem umudun anasıdır ‘’ demiştir. Umut öyle bir güce sahiptir ki, keşke ile başlayan bütün cümleleri yere serer. İçinizde söndürmeden taşıyacağınız bir mumdur umut. Söndüğünde karanlıkta kalırsınız.

‘’Küçük istavrit, yiyecek bir şey sanıp hızla atıldı çapariye. Önce müthiş bir acı duydu dudağında, gümbür gümbür oldu yüreği. Sonra hızla çekildi yukarıya. Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü, neye benzerdi acep gökyüzü ? Bir yanda büyük bir merak, bir yanda ölüm korkusu. " Dudağı yarıklar " denir, şanslıdır onlar, hani görüp de gökyüzünü, insanı, oltadan son anda kurtulanlar. Ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu; küçük istavrit anladı yolun sonu ; koca denizlere sığmazdı yüreği, oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci . İnsanlar gelip geçtiler önünden; bir kedi yalanarak baktı gözünün içine; yavaşça karardı dünya başı da dönüyordu . Son bir kez düşündü derin maviyi , beyaz mercanı bir de yeşil yosunu . İşte tam o anda eğilip aldım onu; yürüdüm deniz kenarına; bir öpücük kondurdum başına . İki damla gözyaşından ibaret sade bir törenle saldım denizin sularına. Bir an öylece bakakaldı; sonra sevinçle dibe daldı gitti, tüm kederimi söküp atarak teşekkürü de ihmal etmemişti; birkaç değerli pulunu elime, avuçlarıma bırakarak. Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme; sorar gibiydiler neden yaptın bunu niye ? "Bir gün" dedim, " Bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz, son ana kadar hep bir umudum olsun diye" (1) Bu hikayedeki bir minik istavrit için bile henüz hiçbir şey bitmemişken biz nasıl umutsuz oluruz ki .

Umut edenler haklı, çünkü umut insan hakkıdır. Hayatın sıkıntılarına karşı umutsuzluğa kapılıp kendinizi bu haktan mahrum etmeyin. Hayat sizi bunaltıp daraltsa da umudun genişliği size ferahlık verir. Hayallerinizin genişliği umudunuzun sınırları kadardır. Nazım Hikmet’in ifadesiyle ‘’Umuda bin kurşun sıksa da ölüm . Unutma , umuda kurşun işlemez gülüm!’’ . Her zaman çıkınınızda bir tutam umut olsun. Umutlu olun ve umutla kalın …

Aydın UZKAN

1 yorum:

  1. harika bir makale.özellikle istavrit hikayesine bayıldım :))

    YanıtlaSil