KİTABIN ADI Acı Kahve
KİTABIN YAZARI Agatha Christie / Dilek Akari
YAYINEVİ VE ADRESİ Altın Kitaplar Yayınevi Cağaloğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ Mart 1999
KİTABIN ÖZETİ :
Sir
Claud Amory, bir fizik uzmanı idi ve uzunca bir zamandır atom
partiküllerinin hareketleri üzerinde incelemeler yapıyordu. Bir gün
aradığını buldu, bulduğu şimdiye dek kullanıla gelen patlayıcılardan
binlerce kez daha etkili bir bomba formülüydü bu formül bir servet
değerinde idi. Çünkü bu formül karşılığında pekçok devlet hazinelerinin
kapılarını ardına kadar açabilirdi. Yalnız Sir Amory ‘i düşündüren bir
mesele vardı. Oda aile fertlerinden birinin formülü çalacağını
hissetmesi idi. Evet o bunu hissetmişti ama bunu kimin yapacağını
bilmiyordu. Bu sorunu çözmek için kendisi gibi alanında uzman olan
birine ihtiyacı vardı. Bu kim olabilirdi? Daha önce tanışmasa da methini
duyduğu Belçika asıllı dedektif Hercule Poirot olabilirdi, çünkü o
zehir gibi bir dedektifti ve çözemeyeceği olayın olamayacağına inanırdı.
Onu evine davet ederek olayı çözmesini rica etti. Mr. Poirot da bu
nazik davete icabet etti. Yalnız Mr. Poirot daha Sir’ün evine varmadan
olaylar cereyan etmeye başladı.
Sir Amory’nin evinde hiç
evlenmemiş olan ablası, oğlu Richard, oğlunun İtalyan asıllı karısı
Lucia, bir bayan yeğeni, İtalyan doktor Carelli, evin İngiliz uşağı ve
Sir’ün sekreteri bulunmaktaydı. Bu ev halkı yemek sonrası sohbet
yapıyorlardı. Sir’ün gelini güzel Lucia kendisi gibi İtalyan olan
doktordan rahatsızmış gibi davranmaktaydı, sanki doktor onu
sıkıştırıyordu. Kocası Richard’ da bu davetsiz eski dosttan rahatsız
görünüyordu. Zaten ilk fırsatta karısına kendisini o doktor ile niye
aldattığını soracaktı. Tüm bunlar Lucia’yı daha da kötü etmişti ve fark
edilir hale gelen Lucia’nın rahatsızlığını tedavi etmek için ilaç
kutusunu bulunduğu raftan indirmişlerdi. Doktor Carelli, ilaç kutularına
bakarak ne işe yaradıklarını söylüyordu. Şişede öldürücü zehirli
ilaçlar bile vardı ve uyku getirerek insanı öldüren ilaç hayli ilgi
çekmişti. Lucia, farkettirmeden ondan bir avuç kadar almıştı. Bu esnada
kahve servisi başlamıştı. Richard karısının yanına giderek onun gönlünü
almıştı. Sır Amory ise uşağına kapıları dıştan kilitlemesini emretmiş ve
kahvesini yudumlarken izaha başlamıştı. Önemli ve de çok değerli bir
formül bulduğunu ama ev halkı içinden birinin bunu çalmak istediğini
bildiğini ve bunu düşünen kişiyi son bir fırsat olarak az sonra ışıkları
kapattıracağını bu esnada az önce çalmış olduğu formülü sehpanın
üzerine koymasını aksi halde çağırttığı ünlü dedektif Mr. Poirot ‘un
suçluyu bizzat bularak gereğini yapacağını ikaz etti. Bu arada kahvenin
acılığından bahsetti. Işıkların söndürülmesini emretti.
Mr.Poirot
ulaştığında Sir Claud Amory koltuğunda ölü olarak bulunuyordu ve
sehpanın üzerinde de içi boş bir zarf duruyordu. İlk başta tüm şüpheler
bir yabancı olan ve pek güven veren bir intibah vermeyen doktor
Carelli’ye yönelmişti. Lucıa’nın doktora antipatisi ve rahatsız halide
Mr. Poirot tarafından farkedilmekteydi. Gerçi diğer şüphelilerde merhumu
pek sevmiyorlardı. Özellikle merhumun bayan yeğeni bunu açıkça dile
getirmiş ihtiyarın pintiliği ve huysuzluğundan bahsetmişti. Olay bu
halde önünde dururken Mr. Poirot olayı zekası, titizlik ve dikkati
sayesinde çözmüştü. Gelin Lucıa’yı söz oyunlarıyla köşeye sıkıştırıp
ondan kötü ün salmış bir bayan ajanın kızı olduğunu ve bunu bilen doktor
Carelli tarafından şantaj önerisine maruz kaldığını ama formülü çalanın
ve kayınpederini öldürenin kendisi olmadığını söyletti.
Zaten Mr.
Poirot ayrıntıları yakalamıştı. İlaç kutusu ile olaydan evvel oynanmış
olduğunu, rafın tozlu olmasına karşın ilaç kutusunun olay anında
tertemiz olmasından anlaşılmıştı. Şüpheli görülen sekreter bayan yapılan
sorgu esnasında sıkışınca yine aynı zehirle Mr. Poirot’u da öldürmeye
çalışınca ki, Mr. Poirot yine zekası ve uyanıklığı sayesinde
kurtulmuştu. Katil sekreter yakalandı ve adalete teslim edildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder