15 Ağustos 2012

Hayatımızdaki Nasır: Bencillik

Huzuru arayan insanların söküp atmaları gereken bir urdur bencillik. İnsanları huzursuzluğa ve yalnızlığa sürükleyen bu durum, keseri sürekli kendine yontmaktan haz alanların en kutsal eylemidir. Bu eylem kendisini öyle bir önemsetir ki, karşıdakinin ne düşündüğünü görmeyi  bile  reddettirir. Modernizm ile birlikte  daha da çoğalan ve  sosyal hayattan koparak ferdi yaşamı tercih edenlerde görülen bir empati yoksunluğudur bu.

Çağa hakim olmuş bu ideolojinin özü, kişinin gerçekleştirdiği her eylemin merkezinde ben’i tutmasıdır.  Ego içinden yükselen bir kaledir o . Kur’an-ı Kerim ’..Nefisler ise 'kıskançlığa ve bencil tutkulara' hazır  kılınmıştır.’’(Nisa/128). buyurur. Bencillere göre evrenin merkezinde  hep kendileri vardır ve olmalıdır. Her şey onlara göre şekillenmeli ve  en iyisi hep onların olmalıdır. Trafikte bile geçiş üstünlüğü onlarındır. Kendileri  başkaları ile alay etse de onlara şaka dahi yapılamaz. Kendileri kin kussa , öfkeden kudursa da başkalarında bu duyguların zerresi olmamalıdır. Kitap okuyacaksa susulmalı, akşama da  onun en sevdiği yemekler yapılmalıdır. Bu şekilde yaşam süren bencil insanlar, kendi esaretine zincirlenmiş kölelerdir. Onlar bencillik zindanında hayatı kendilerine zehir edip , yalnız yaşar ve yalnız ölürler. En çok zarar verdikleri kendileri olsa da kokuşmuşluğun islerini topluma da bulaştırırlar. Çünkü onlar , ardında bıraktığı ‘’can kırıklarına’’ bile bakmayan vefasızlardır.

Bencillik göze takılmış ayna gibidir. O gözlerle nereye bakarsa bakılsın kendisinden başkasını görememektir. Dünyanın bir ucunda masum insanların öldürüldüğünü bile bile kendini düşünmektir. Kendi hücrelerinin  her birini  ayrıntıları ile düşünmek, ‘’ötekileri’’ dikkate almamaktır.  Başkası düşünce ‘’ çürük tahtaya basmasaydı’’ deyip kendisi düşünce ‘’ tahta çürük çıktı’’ diyerek şikayet etmektir. Onlar ayda beşbin tl kazanan ama yanı başındaki muhtaca elli tl vermekten aciz zavallılardır. Onlar Filistin’de parçalanmış çocuk cesetlerini görünce acıyan , ardından şükür halimize diye arkalarına yaslananlardır . Bencilliğin altında yatan neden kişilerin iç dünyalarının güçsüz olması ve güvensizlikleridir. Onlar ben odaklı yaşayarak,  dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı kendilerini koruduklarını sanan sanal paratonerlerdir.

R. Whately ‘’ Biz insana kendi iyiliğine çalıştığı  için  değil,  komşusunun iyiliğine çalışmadığı için bencil deriz ‘’ der. Çünkü bencillik dostluğun zehiridir. Aynı kalp rahatsızlığıyla aynı kaderi paylaşan iki yaşlı  adam   aynı odayı da paylaşıyorlardı. Tek  fark  biri cam kenarında  diğeri  ise  duvar  dibinde  yatıyordu. Cam  kenarındaki yaşlı adam her gün  camdan bakarak  arkadaşına  dışarısını anlatırdı. “Bugün deniz  sakin, yine de uzaktaki teknenin  yelkenleri  rüzgarla doluyor. Park  bu  sabah  sakin, dünkü sevgililer yine geldi, aynı yere oturup konuşmaya başladılar, el ele tutuştular. Erguvan  ağaçları  ne   güzel açmış,  her yer mor bir renk almış, erik ağaçları da beyaz çiçekleriyle onlara eşlik ediyor. Denizin üzerindeki  martılar  ne güzel de dalıyorlar suya”

Günler böyle geçip gidiyordu ta ki cam kenarındaki yaşlı adam kalp krizi geçirene kadar. İşte o anda duvar kenarındaki adam düğmeye bassa kurtaracaktı arkadaşını ama şeytana uydu, bunca zamandır sadece dinleyebiliyordu, artık görebilirdi de, işte bunun için düğmeye basmadı ve hemşireyi çağırmadı. Aynı kaderi paylaştığı kişiyi ölüme gönderdi, ama o bunun haklı bir savunma olduğunu düşünüyordu. Ertesi gün hastabakıcılar ölen yaşlı adamın yerine kendisini koymaya gelmişlerdi. Hemen yatağının yerini değiştirdiler, İşte o günlerdir bakmak istediği manzarayı nihayet görecekti.    Başını kaldırdı ve pencereden baktı;  simsiyah bir duvar !  İşte bencillerin hazin sonu hep böyle siyah duvarlarla karşılaşmaktır.

Karşılığı beklenmeden yapılan her iyilik öldürülen bir bencillik duygusudur. Benden sonra tufan kopsun diyenlerden değilseniz bir öksüzün başını eğmiş ve üzüntülü gördükten sonra  gidip kendi çocuğunun yüzünü öpmeyin. Ben kelimesini lügatınızdan çıkarın. Allah beni ben’den,  sizi sizden korusun …

Aydın UZKAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder