Bir dilenci meslek hayatının 40. yılında zengin olduktan sonra restorana giderse elini açar ve boynunu bükerek ‘Allah rızası için bir çorba lütfen!’ diye sipariş verir garsona. Bir zengin 40. yılında iflas edip dilenci olduktan sonra restorana giderse başını diker ve gür sesiyle ‘Bana bir çorba ver delikanlı! Üzerimde para yok, bir ara bırakırım.’ der garsona. Zira biri dilenci, diğeri zengin olduğuna inanıyordur hâlâ. Öyleyse bırak söylenenleri ve ne olduğuna karar ver çünkü sonsuza kadar inandığın şey neyse sen sadece o olacaksın.
Erdal Demirkıran
Çok doğru bir tespitte bulunmuş yazar..
YanıtlaSil