23 Aralık 2012

Böl, Parçala, Kazan "Elma Tekniği" (Mutlaka Okuyun)

Çok az insanın büyük hedefleri vardır. Ama hepimizin büyüklü küçüklü istek ve arzularımızın olduğu muhakkak. Şimdi kullanacağım cümle bir öncekilerle çelişiyor olabilir. Şöyle ki; aslında hepimizin hedef ve arzularının büyüklüğü aynıdır. Bunun ıspatı da çok basit. Annesi ilik kanserinden ölmüş genç bir tıp öğrencisinin koyduğu hedef olan gelmiş geçmiş en iyi dahiliye uzmanı olma hedefine ulaştığı anki aldığı zevkle, hedef aylardır okey oynadığı arkadaşını yenemeyen kaldırım mühendisi şahsiyetin, bu seferki oyunda okeyi vurmasıyla aldığı zevk aynıdır. O anda ikisinin de beyninde gerçekleşen nöron trafiği hemen hemen aynıdır. Çünkü ikisi de en çok istediği şeyi elde etmiş ve hedefe ulaşmıştır.

Başta dediğim gibi hepimizin bir hedefi var. Ama neden tutmaz ki şu hedefler bir türlü. Herkesin hedefi var da neden çok azı ulaşır bu hedeflere? Çok mu zor bu işler? Cevabı şu şekilde vereyim size: Bir elmayı yiyebilmek kadar kolay…

Bir elmayı yiyebilirsiniz değil mi? İyi o zaman sorun yok…

Basit bir soru: Bir elmayı tek parçada ağzınıza atıp yiyebilir misiniz? Pek zannetmiyorum. Şahsen ben yiyemem. Bunu yapabilecek koca ağızlılar varsa da bilemem  Evet ortada bir sorun var. Bu elmanın yenmesi gerek. Çözüm ve yapılması gerekeni hepimiz biliyoruz. Elmayı parçalara bölelim ve afiyetle yiyelim.

Hiç abartmadan söyleyeyim, hayatımızdaki çözemediğimiz sorunların ve ulaşamadığımız hedeflerin tekniği budur. Yani elmayı parçalara bölmeden yemeye çalışıyoruz.

Ben Boğaziçi İşletmeyi bitirip şu şirkete girip çalışacağım diyor arkadaş. Türkiye’nin, hatta dünyanın sayılı üniversitelerinden… Büyük bir hedef değil mi çoğuna göre. Tek parçada yutulacak gibi değil. Birçoğumuz daha hedefin adını duyunca tırsıyoruz. En azından 5 sene lazım buna. Hem kolay mı orayı tutturmak.

Hadi yeni bir akım başlatayım. Adı da “Elma Tekniği” olsun… (ben buldum) Elma tekniğinde napıyorduk? Elmayı parçalara bölüp afiyetle yiyorduk. O halde hedeflerimize de bunu uygulamamız gerekiyor. Bir hedef koyduk. Önümüzde 5 sene var. Yeri gelmişken söyleyeyim. Hedeflerimizin zamanı kesinlikle belirgin olmalıdır. Yoksa yelkeni olmayan gemiler gibi akıntı nereye sürüklerse oraya gidersiniz. Evet hedefe ulaşmak için önümüzde 5 sene var. Bunu önce yıllara bölüyoruz. Birinci yıl hangi aşamada, ikinci yıl hangi aşamada vs. vs. olacağımızı belirginleştiriyoruz. Sonra bu yılları aylara, ayları günlere bölüyoruz ve bu adımlara ulaşmak için bu günlerde ne yapacağımızı belirliyoruz. Gözden kaçırmamamız gereken şöyle önemli bir gerçek var: Hareket gücümüz sadece bugünle sınırlıdır. Yani daha yarına ulaşmadık. Yarın hakkında bir şey yapamıyoruz. Sadece bugün var. Mantıksal olarak düşünürsek zaten bir şeyler yapmak için yarın diye bir şey yok. Yarına geçtiğimizde o da bugün olmuş olacak. O zaman bugün yapmamız gerekeni yaparak hedefe bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Sadece bugün çalışarak hedefe ilerliyoruz. Hiç kafanıza takmayın, elma yiyebiliyorsanız bunu da yapabilirsiniz. Afiyet olsun, başarılar değerli dostlarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder