Hale'nin babası, benimle az buçuk ilgilendi, yerimizi biliyordu. Zaten dediğim gibi çok da uzak değiliz. Kızlarının da huyunu suyunu bildiğinden marazanın asıl kaynağının ben olmadığımı anlamıştı; ama ne desin adamcağız, evlat işte. "Kavga ederseniz külahları değişiriz" dedi bana. Anladım ki bir gün şapka takarsam her an değişme şansımız var; kızların durumu onu gösteriyor. "Biz kavga etmiyoruz ki" dedim. Bırak kavgayı ben ne halt ettiğimi biliyor muyum ki? İnsan sarhoş olsa geçmez buradan, demediysem sarhoşluğumun çok pis olmasından değil elbet. Kaldı ki bu evin önünden kavga etmeden geçmiş bir insan evladı olmuş mudur, onu da Allah bilir.
Sarı Siyah s.146 (Ahmet Nacar / Ahmet Şerif İzgören)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder