18 Aralık 2012

Yazmak; kendinle konuşmanın en iyi yoludur

Bir anda kitabı elimden bırakıp yazmaya başladım. Hazırlıksız yakalanmak gibi bir his bu. Ne yazacağımı bile bilmeden. Beynimde bir karmaşa var. Üretmem gerektiğinin farkındayım ama musluğu tıkayan, suyun akmasına engel olan birşeyler var sanki. Daha fazla okumam gerektiğinin her ne kadar farkında olsam da bunu istediğim derecede başaramıyorum. Her insanın üzerinde olduğu gibi kafamı meşgul eden binbir türlü şey var.


Neticede az okuyor, az yazıyorum. Aslında bizi engelleyen şey hep başarısızlık korkusu. Başarısızlık korkusu insanı teşebbüste bulunmaktan alıkoyuyor. Daha hızlı okumalıyım dersin, anlamamaktan korkarsın. Daha çok yazmalıyım dersin, anlaşılmamaktan korkarsın. Yazma hakkında korkulardan biri de yazacak değerli birşeyin olmaması korkusudur. Acaba okuyucu ne der diye sorular uçuşur kafanda. Bu vesveseden kurtulmanın bir yolu vardır. O da sadece kendin için yazmaktır. Hiç kimse okumayacakmış gibi. Kimse okumayacakmış gibi yazıyorsan, o zaman neden yazıyorsun diye sorar insan. Cevabı basit: "Yazmak; kendinle konuşmanın en iyi yoludur."

2 yorum:

  1. kesinlikle katılıyorum. başarılı bir yazı tebrikler

    YanıtlaSil
  2. Hep dilimin ucuna gelen ama hiç tarif edemediğim duygularıma tercüman olmuşsunuz... Ben de tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil