Kitabın Adı : Aşk Bekliyor
Kitabın Yazarı : Kerime Nadir
Yayın Evi Ve Adresi: Gül Matbaası-İstanbul
Basım Yılı :1981
1.KİTABIN
KONUSU:Kitab, cem adlı bir gencin hayatını anlatıyor. Bu hayat öyle bir
hayat ki,her tad var. aşkın,sevginin acının en büyüklerini yaşıyor bu
insan.
2.KİTABIN ÖZETİ:Annesini yeni kaybetmiş olan Cem, gaddar
bir üveyannenin esiri olmuştu. Ne derse yapıyordu fakat buna rağmen
dayak yemekten kurtulamıyordu. Babası ise ayyaşın tekiydi. Bu olaylara
göz yumuyor,karısının ağzının içine bakıyordu.Hamit Cem’in üveyanası
Hasna’nın isteklerini yerine getirmekten çocuğunu iyice unutmuştu.
Hamit’in arkadaşı olan Rüstem Hasna’nın eski bir kırığıydı ve Hasna ile
Hamit’in evliliğini hiç içine sindirememişti. Bir gün bir mahalle
düğününde Rüstem Hamit’i bıçaklayarak öldürdü. Artık Cem’in ne anası ne
de babası kalmıştı. Üveyanası bütün olayları onun üstüne yükledi ve
iyice baskı yapıp çocuğu hayattan bıktırdı.Cem’e sadece Gülizar adında
bir komşuları sahip çıktı. Gülizar muhtara haber verdi ve Cem’in
eniştesi Hurşit Bey’in nerde olduğunu araştırttı. Artık Cem komşuları
Gülizar Teyzeside kalıyor ve muhtardan gelecek haberi bekliyordu.
Beklenen haber geldi:Cem eniştesi Hurşit Bey’in yanında kalacaktı.
Cem,
tam düğün günü eniştesine gitmişti. Ev kalabalık bir haldeydi. Eşini
kaybeden Hurşit Bey,Canan adında çok genç bir kızla evleniyordu. Üveyana
çilesi çeken Cem,Canan tarafından dışlanacağını sanıyorken tam tersi
oldu ve ikisi çok iyi anlaştılar. Evde Hurşit Bey ve Canan, Cem, dadı,
bahçıvan Şaban,evin hizmetçisi Dilber ve Canan’ın iki yaşındaki
kızkardeşi Müjde yaşıyordu. Mutluydular. Cem yaşlarının yakın olması
nedeniyle Canan ile çok iyi anlaşıyordu. İlk başlarda sade olan bu
ilişki daha sonra çok büyük bir aşka dönüştü. Cem artık eniştesinin
karısına aşıktı ve bu onu yiyip bitiriyordu. Hurşit Bey’in ortağı Sadık
Bey’in oğlu Ekrem ve Kuzeni Ayten arasıra Cem’e uğrarlardı. Fakat o
bunları hiç sevmezdi. Vaktini hep Canan ile geçirmek isterdi. Canan çok
iyi piyano çalıyordu. Bir gün hocası onu ders için dağevine çağırdı. Ama
bu öylesi bir çağırma değildi. Hocanın düşünceleri farklıydı. Cana
dağevine vardığında evde ikisinden başak kimsenin olmadığının farkına
vardı. Birden hoca Canan’ın üzerine doğru gitmeye başladı ve aralarında
bir kovalamaca, bir boğuşma başladı. Boğuşmada hoca kafasına çekmeceye
vurdu ve yere yığıldı,kafası kanıyordu. O ölmüştü. Canan ne yapacağını
şaşırdı. Korkuyla dağ evinden fırladı,dışarıda fevkalade bir şekilde
yağmur yağıyordu. Eve vardığında Canan sırılsıklam ve tir tir
titriyordu. Hurşit Bey evde yoktu. Olayları ona anlatmama kararı
aldılar. Gece yarısı eve polis geldi,Hurşit Bey şok olmuştu. O an canan
bayıldı. Ama poliste onun suçsuz olduğunun farkındaydı. Canan şiddetli
şekilde hastalanarak yatağa düştü. Menenjit olmuştu. Artık o ölüm
döşeğinde gibiydi. Cem yemeden içmeden kesilmişti,herkes çok mutsuzdu.
Bir gece Canan Cem’in ismini sayıklamaya başladı. Dadı onu çağırdı ve
Cem koşarak odaya geldi. Birbirlerine aşklarını ilan ediyorlardı. Canan
en son ‘Seni seviyorum Cem’ diyerek öldü. Bu olaya şahit olan Hurşit Bey
kendinden geçti. Cem’i boğazlamamak için kendini zor tutuyordu. Dadı
Hurşit Bey’i zar zor sakinleştirdi. Artık o evde Cem’in yerinin
olmadığını düşünen Hurşit Bey,onu Fransa’da bir üniversiteye gönderdi.
Artık eğitimini orda sürdürecekti ve yılda bir veya iki kez
gelebilecekti eve. Her geldiğinde Müjde’yide yanına alarak bütün
zamanlarını Canan’ın mezarının başında geçiriyorlardı. Cem’in Müjde’den
başka hiç kimsesi yoktu. O da büyüdükçe ablasını anımsatıyordu.
Aralarında bir elektriklenme olmuştu. Müjde,Cem abisine tapıyordu. Bir
gün yemekte Hurşit Bey,tekresr gelmemek üzere Cem’i evden kovdu. Müjde
onsekiz yaşındaydı ve çok güzeldi. Hurşit Bey onou ortağı Sadık Bey’in
oğlu Ekrem ile evlendirmek istiyordu. Bu olay iki gönülü birleştirmek
değil,milyonları birleştirmekti. Müjde’nin içi kanb ağlıyordu fakat
hayır da diyemiyordu. Müjde’nin büyük yalvarmalarıyla Hurşit Bey Cem’e
bir özür mektubu yazdı ve artık eve gelebileceğini söyledi. Cem de tam
düğün vakti eve geldi ve gözlerine inanamadı. Müjde ile Ekrem
evleniyordu.
Ekrem evliliğe sadık gibi gözüküyordu fakat Ayten
ile ilişkisi vardı. Bu Ekrem’e göre ilişkiydi. Çünkü Ayten’in zaten bir
sevgilisi vardı ve amaçları zengin çocuğundan para sızdırmaktı. Ayten
büyük isteklerine cevap veremeyen Ekrem,babasından da para alamayınca
çareyi kayın babasının kasasını soymakta buldu ama Cem’e yakalandı.
Boğuşmaya ev halkı uyandı ve Ekrem Cem’e şerefsizce iftira attı. Onun
hırsız olduğunu söyledi. Cem koşarak evden uzaklaştı. Bu ilişkiyi
bozmamak için gerçeği söylemedi. O zaten Ekrem ile Ayten’in ilişkisini
de biliyordu. Aynı zamanda da kalbinden rahatsızdı,Fransa’da bir çok
operasyon geçirmişti. Ama sırf Müjde’yi üzmemek için herşeyi
saklıyordu. Çünkü onu çok seviyordu. Ayten’in sevgilisi,onun Ekrem ile
ilişkisinden çok rahatsızlık duyuyordu ve en sonunda bir konserde
Ayten’i vurarak öldürdü ve teslim oldu. Mahkemede bütün gerçekler,Ekrem
ile Ayten’in ilişkisi,Cem’in hırsız olmadığı ortaya çıktı. Müjde
Ekrem’den tek celsede boşandı. Ama bir türlü Cem’i bulamıyordu. Doktor
Sedat’tan onun birhastahanede yattığını öğrendi. Eniştesini de alarak
hastahaneye koştular. Müjde ile Cem en sonunda birbirlerine aşklarını
ilan ettiler ve Hurşit Bey herşey için Cem’den özür diledi.
3.KİTABIN
ANAFİKRİ:Bir insan ancak bu kadar fedakar olabilir. Aşk zaten sevgiyi
bulmak,mutlu olmak demak değildir,aşk:acı çekmektir.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
a.ŞAHISLAR
(1)CEM:Zeki ve yakışıklı bir genç,fedakar bir insan,aşkı için herşeye razı bir kişidir.
(2)CANAN:Çok güzek bir kız,Cem’e deliler gibi aşık.
(3)HURŞİT BEY:Cem’in eniştesi,zengin ve düşüncesiz bir insan.
(4)MÜJDE:Canan’ın kızkardeşi,o da ablası gibi çok güzel ve Cem’e aşık.
(5)SADIK BEY:Hurşit Bey’in ortağı ve paragöz bir insan.
(6)EKREM:Sadık Bey’in oğlu,Müjde’nin kocası fakat çok vefasız birisi.
(7)AYTEN:Ekrem’in kuzeni,ilişk,leri ve para yüzünden ölüyor.
b.OLAYLAR
Bazı
olaylar biraz sıradışı,Cem’in eniştesinin karısına aşık olması,ama aşk
bu mekan,zaman ve kişi dinlemiyor. Daha sonra Canan’ın kızkardeşi ile
olan aşkı biraz garip geliyor.
5.KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Eğer
aşkı,acı çekmenin,çaresizliğin ve fedakarlığın neler olduğunu en açık
şekilde öğrenmek istiyorsanız,okuyacağınız tek kitap:’Aşk Bekliyor’.
6.KİTABIN
YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİKerime Nadir (1917-1984) İstanbul doğumludur.
Saint Joseph’i bitirmiş, ayrıca özel eğitim almıştı. 1937’den 1981’e
dek, genellikle İstanbul’da geçen, gündelik yaşam gerçeklerinin ve
toplumsal olayların hiç yer almadığı, ama aşk ve duyguların öne çıktığı
37 roman yazdı.
Eskimiş bir dili, ağdalı bir üslubu var Kerime
Nadir’in. Mesela bir romanında –“Uykusuz Geceler”de- “yadı binbir elem
kaynağı olan hatıralar yaşadığım her dakikada beraberimde bulunuyor.
Zihnim o yüz kızartıcı hayat safhasının daimi refleksiyonuna maruz bir
perde vazıyetinde (...) Ben şimdi ne Cemile ve hatta ne de Jale’yim...
Adını kendi koyan bir sefıleyim” tarzındaki ifadeler, onun metinlerinin
genel özelliğidir. Olup bitenlerin hızlı geliştiği, sevgililerin son ana
dek kavuşamadıkları, cinselliğin üstü kapalı geçiştirildiği
metinlerinin sonlarının bağlanışı da çok zayıftır.
Yayınlanmış
kitapları:Bir Çatı Altında,Zambaklar Açarken,Yeşil Işıklar,Uykusuz
Geceler,Suya Düşen Hayal,Seven Ne Yapmaz,Posta Güvercini,Pervane,Kalp
Yarası,Kırık Hayat,Karar Gecesi,Günah Bende mi?,Gümüş Selvi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder