Kitabın Adı Beyaz Diş
Kitabın Yazarı Jack Landon
Yayın Evi Ve Adresi Roman Oda Yayınları
Basım Yılı Mart 2001
KİTABIN KONUSU:
İlkel
bir dünyaya kavuşmak için uygarlıktan kaçacağı yerde, insanların aasına
katılmak için ormanı terk eden vahşi bir köpeğin acı, buruk, şaşılası
bir yaşamı anlatmaktadır.
KİTABIN ÖZETİ:
Karanlık ladin
ağaçları ormanı, donmuş nehrin her iki yakasında yer alıyordu. Arazi
öylesine cansız, ıssız ve soğuktu ki hüzün kelimesi bile onu tanımlamada
yetersiz kalıyordu. Sessizlik her yanı sarmıştı.
Ama yine de bu
uzak yabani topraklarda dirençli bir yaşam vardı. Görünümleriyle kurttan
farksız bir köpek sürüsü donmuş nehir boyunca ilerliyordu. Hayvanların
sık tüylü postları buz tutmuştu. Solukları havayla karışınca
buharlaşıyor, sonra incecik buz taneciklerine dönüşüp tüylerine
yapışıyordu. Deri koşumları, yine deri kayışlarla peşleri sıra
sürükledikleri bir kızağa bağlanmıştı.
Gece olunca
köpeklerlerden biri kaybolur. Günden güne de kabolmaları devam
etmektedir. Sahiplerinden Bill kurt sürüsünü ürkütmek ve hıncını
onlardan almak için onları vurmaya kara verir. Ama bu onun sonu olur.
Daha
sonra dişi kurt ve diğer sürünün üyeleri başka bir kızak grubunun
geldiğini fark edince onların peşini bırakırlar. Sürünün diğer
üyeleriden olan Tek göz ve Genç kurt dişi kurtla birlikte olabilmek
için bir mücadeleye girişirler. Bu mücadeleyi Tek göz kazanır. Dişi
kurtla birlikte dört adet yavruları olur. Yavru kurt mağradan çıkmadığı
ve dünyayı tanımadığı için çok toydur. Ama daha sonra mağradan çıkar ve
tehlikeli dünyayı kendi gözleriyle görür. Kıtlık zamanı vaşak
yavrularını yerler fakat annesiyle dişi kurt ve beyaz diş dövüşmek
durumunda kalırlar. Bu dövüşü vaşak hayatını kaybederek öder. Bu olaydan
sonra ise dişi kurt’un yani “kishe”nin sahipleri gelir ve beyaz dişi ve
annesini kamplarına götürürler. Beyaz diş günden güne daha vahşileşir
ve Lip lip’in ve kamptaki diğer köpeklerin öfkesini üstüne çeker. Bunun
sebebi ise babsının bir kurt olmasıdır. Kampta gün geçtikçe Beyaz diş’in
ünü git gide yayılır. Yalnız bu ün kötü bir ündür. Çadırlardan balık,
et vb gibi yiyecekleri çalar, diğer köpeklerle boğuşur, oları kimi zaman
öldüresiye döver. Kampta beliren kıtlıklerda kampı terk eder ve kıtlık
bitene kadar oraya uğramaz. Böyle yapmasının nedeni ise kaptaki
insanların aç kalınca köpekleri de yemeleridir. Bir gün Beyaz Diş ile
Kishe ayrılmak zorunda kalırlar. Beyaz Diş annesinin ardından gitmeye
kalkar ama sahibi Gri Kunduz gitmesine izin vermez. Daha sonra ise Gri
Kunduz elindeki malzemeleri satmak için kuzey ülkesine gider ve yanında
Beyaz Diş de vardır.
Kuzey ülkesi sınılı yaz aylarında altın
arayıcılarının gözde yerlerinden biri olmuştur. Buraya yüzlerce altın
arayıcısı gelir. Bu umt ülkesin de Gri Kunduz elindeki malları satarak
iyi bir gelir elde eder. Beyaz Diş orada da rahat durmaz. Alltın aramaya
gelen kişilerin narin, zayıf, korkak köpeklerine derslerini verir.
Beyaz Diş’in bu durumunu gören kuyzey ülkesinin yerlilerinden Güzel
Smith bu halini Gri Kunduz’a onu kendisine satması için konuşur. Gri
Kunduzun karalı tutumu karşısında ise taktik değiştirerek Gri Kunduz’a
içki verir ve onu alıştırır. Bir aya kalmadan Güzel Smith Gri Kunduz’un
elinde ne varsa ne yoksa hepsini alır ve verdiği içkilerin parasına
karşılık Beyaz Diş’I ister. Mecburen Gri Kunduz bu isteği yerine
getirmek zorunda kalır.
Beyaz Diş Güzel Smith’i ilk gördüğünden
beri hiç hoşlanmamaktadır. Üç defa kaçma girişiminde bulunur ama yine
Güzel Smith kaçan köpeği Gri Kunduzdan tekrar alır. Bu arada da öfkesi
ve diğer canlılara karşı olan düşmanlığı giderek artar. Eski sahibini
kendisini verdiği için ona karşı nefret duyuyordur. Yeni sahibi ise onu
günden güne daha da kızdırır ve onu köpek dövüşlerine çıkarır.
Beyaz
Diş karşısına çıkan bütün rakiplerini teker teker öldürür. Dövüşlerde
başka şansıda yoktur. Sadece yenen hayatta kalır diğerinin ise oradan
ölüsü çıkar. Beyaz Diş yine bir dövüşte yalnız bu seferki zorlu bir
rakip olan bir doberman cinsi köpekle dövüşür ve bu köpek onu gafil
avlar. Doberman Beyaz Diş’in can alıcı bölgesi olan boğazını kapar.
Beyaz Diş ne yaptıysa onun elinden kurtulamaz. O civardan geçmekte olan
kızaklı iki kişi Beyaz Diş’in yardımına koşarlar. Onu sahibinden az bir
para karşılığı zorla alırlar. Güzel Smith Beyaz Diş’i vermeyi ilk başta
kabul etmese de sonunda razı olur ve onu satar.
Beyaz Diş yeni
sahibi olan Scott’i ilk başta kabul etmez. Kendisini cezalandırmalarını
bekler. Halbuki Scott Beyaz Diş’in bu haliyle yaşayıp yaşamayacağını
düşünür çünkü Beyaz Diş fazla hırpalanmış, boğazında yarası vardır. Buna
rağmen Beyaz Dişyaşamayı başarır ve yeni sahibinin sevgisi sayesinde
yavaş yavaş uysallaşmaya başlar. Beyaz Diş sahibinin evini koruyup
gözetlerken sahibi ise onun bakımını üstlenmiştir.
Gün gelir
Scott işi gereği Kaliforniya’ya ailesinin yanına gitmeye karar verir.
Ama Beyaz Diş sahibinin ilk gitme girişiminden tecrübe alarak onun
kendisini tekrar terk edeceğini sezer. İstediği gibi sahibiyle birlikte
ailesinin yanına gider. Oradaki kurallara çabuk alışır. Diğer köpeklerle
kavga etmez, tavukları yemez, başka issanlara saldırmaz, eğer hırsız
değillerse tabii.
Haberlerde Scott’ın babasının mahkum ettiği
bir katil hapisten kaçar ve zanlı Scott’ın evine girer. Ev halkı o gece
büyük bir gürültü ve iki el silah sesiyle uyanırlar. Salona girip
baktıklarında Beyaz Diş’in yaralı olarak yattığını katilin ise boylu
boyunca kanlar içinde yere serili bulurlar. Beyaz Diş’i hemen veterinere
götürürler. Doktor ameliyata alınması gerektiğini fakat bu durumda
ameliyat iyi geçse dahi yaşayamayacağı kanısındadır. Lakin Beyaz Diş’in
yaşama gücü bu vahim durumunda devreye girerek onun hayatta kalmasını
sağlar ve eşi olan kangal köpek ve yavruları ile birlikte olayların
yorgunluğu yüzünden güneşin ılıklığında derin bir uykuya dalar.
KİTABIN ANAFİKRİ:
Hayattaki
zorluklara karşı ne olursa olsun elimizden gelenin en iyisini yapmamız
gerektiğini ayrıca doğadaki her canlının vahşiş bile olsa sevgiye muhtaç
olduğunu aşılamaktadır.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Beyaz Diş: Zeki, çevik, vahşi,
Kische: Beyaz Diş’in annesidir.
Tek göz: Beyaz dişin babasıdır.
Lip Lip: Beyaz Diş’in kamptaki peşini bırakmayan düşmanıdır.
Gri Kunduz: Beyaz Diş’in ve annesinin sahibi aynı zamanda güçlü, adil, cesur bir insandır.
Matt: Scott’ın yardımcısıdır. Beyaz Diş’in ilk başta sevmediği fakat sonra onun iyi bir insan olduğunu fark ettiği bir kişidir.
Scott: Beyaz Diş’in en son sahibidir. Beyaz Diş ondan sevginin ve koşulsuz itaatin ne olduğunu öğrenmiştir.
KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
İnsanın insanla ve doğayla olan mücadelesini destansı boyutlara ulaştırmıştır. Okumanızı tavsiye ederim.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Çocukluğu
ve gençliği, onu denize bağlayan Batı Kıyısı'nda geçti. Ortaokuldan
sonra okulu bıraktı, ama kendini yetiştirmeyi bırakmadı. Tam bir kitap
ve kütüphane kurduydu. Bu arada adını Jack olarak değiştirdi. Beş yıllık
bir aradan sonra, 19 yaşında liseye döndü. Liseden sonra Berkeley'deki
Kaliforniya Üniversitesi'ne de başladı.
Ama o zamana dek limanda
ve fabrikalarda amelelik yapmış, inci kaçakçılığına karışmış, Pasifik
seferi yapan gemilerde miço olmuş, mevsimlik işçilerin arasında ülkenin
pek çok yerini dolaşmış biri olarak üniversiteyi çok sıkıcı ve ruhsuz
buldu. Altı ay dayandığı üniversiteyi "hevesten yoksun aklın gönülsüz
arayışları"nın sürdüğü bir yer olarak tanımladı. Yine aynı sıralarda
okumanın yanısıra yazmaya da merak sardı. Durmaksızın öyküler, fıkralar,
şiirler yazıp yayıncılara yolluyor, ama sürekli reddediliyordu. 1897'de
Alaska'da altın peşine düştü. Altın bulamadı ama, eserlerinde ustalıkla
kullanacağı pek çok deneyim ve öyküyle geri döndü. 1899'da büyük bir
dergiyle anlaşarak düzenli olarak hikayelerini yayınlatmaya
başladıÖyküleri yayınlanmaya başladıktan sonra hayatı boyunca, ne olursa
olsun günde en az bin kelime yazmayı adet edindi. Bu sıkı disiplini
sayesinde de bu denli üretken olabildi. Kısa sürede tanındı. "Halkla
ilişkiler" (yani PR) işini çok iyi kullandı. Sinema endüstrisinin
geleceğini gören ve romanlarının filme alınmasını sağlayan ilk
edebiyatçılardandı.1900'de Bess Maddern ile ilk evliliğini yaptı. Ama bu
bir mantık evliliğiydi. Beş yıl sürdü. Joan ve Bess adında iki kızı
oldu. Bess ile evliyken tanıştığı ve "can yoldaşım" dediği Charmian
Kitteridge ile 1905'te evlendi. Charmian sıkı bir can yoldaşıydı.
Birlikte, bugün pek yaygın olan aile tipi gezi teknelerinin ilk örneği
olan Snark'ı yaptırıp 1907'de Hawaii'ye yelken açtılar, 1905'ten
başlayarak koskoca bir çiftlik kurdular. Charmian üç de kitap yazdı.
London 22 Kasım 1916'da, yani daha kırk yaşındayken böbrek
yetmezliğinden öldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder