Yayınevinin bakış açısı yayınlayacağı kitapları seçerken çok önemli bir rol kazanıyor. Yani yayınevi aslında hangi konuda uzmanlaşmak istiyor, yayınevinin nasıl bir duruşu var burda çok önemli. Bakış açısı çok geniş, çeşitli kitapları bünyesinde barındıran bir yayınevi ise sonuçta o türün en iyisini yayınlamaktır tabiki hedef. Daha çok isimler üzerinden gitmeyi tercih edecektir elbette. Yani edebiyatta isim olmuş birini kendi bünyesine katmak, yazar kadrosuna almak isteyecektir. Ya da dünyada ses getirmiş romanları, ses getirmiş eserleri yayınlamak isteyecektir. Tüm bunları yaparken de bir yayın kurulu vardır yayınevinin. O yayın kuruluna gelen eserler oturulur, tartışılır. Yayınevinin programı, yayınevinin bakış açısı doğrultusunda seçimler yapılır. Dışardan da destek alınır elbette. Okutmanları, dışardan çalışılan editörler, içerdeki editörler hep beraber oturup konuşarak karar verilir.
Deniz Yüce Başarır / Doğan Kitap Yayın Yönetmeni
Ne kadar idealist yaklaşımlarla hazırlamışlar bu yazıyı. Keşke inanabilsem.
YanıtlaSil''Popüler isim kaygısı'' diye bir madde ekleyip en başa alsak mesela?
İki kelimeyi bi araya getiremeyen ''ünlü'' bir mankenin yazdığı karalamaları ''böyle bir diyet kitabı çok satar'' diye editörlerimize neredeyse her kelimesini düzelttirip yayınlasak?
Şu konuda hak veriyorum size, bazı yayınevi ve editörler işe yaramayan bir eseri bile etkili bir reklamla satışa sunabiliyorlar.
YanıtlaSil