28 Eylül 2014

Evlenelim Gerisini Akışına Bırak


Hadi evlenelim gerisini akışına bırak demeyin!

Evlilik yaşamın çok önemli bir kararıdır. Evlenmeden önce, acaba doğru mu yapıyorum? Evleneceğim kişi doğru kişi mi? Başka biriyle evlensem acaba hayatta daha mutlu ve başarılı olur muyum? Bu sorular nikah masasına giderken zihninizi meşgul ediyor mu?

Hele bi evlenelim, gerisini akışına bırak düşüncesi yanlış!

Evlilik, hayatta verdiğimiz en önemli kararlardan biridir. Hiç kimse boşanmak için evlenmez. Evliliklerde boşanmalar artıyor ve bu artık normalleşmeye başlıyor. Evlenelim anlaşamazsak boşanırız düşüncesi yaygınlaşmaya başlıyor. ,Evlilik öncesinde boşanmak insanlara normal geliyor. Boşandıktan sonra kararan hayatlar bunalımlar için malesef artık çok geç. Boşanan insanlar genellikle hayatlarının ikinci böülümünü sıkıntılı geçiriyorlar. İşte bunun temelinde evlenmeden önce yeterince düşünmeden araştırmadan, evlenelim gerisini akışına bırak düşüncesi yatıyor.

Evlilikte uyum konusunda doğru yada yanlış diye bir kavram yoktur. Size çok eğlenceli gelen bir kişi başka birine göre çok sıkıcı gelebilir. Sizin için çok sıkıcı olan bir kişi de başkasına çok sempatik ve sevimli gelebilir. O yüzden kişinin nasıl olduğundan ziyade, size uyup uymadığı önemlidir.

Peki evlenmeden önce eş seçiminde nelere dikkat edilmelidir?

Kişi öncelikle kendisini tanıması gerekir. Nelerden hoşlanırız, kişiliğimiz nasıldır, bizi mutlu yada mutsuz eden şeyler nelerdir? Bunun yanı sıra geçmişteki hayat tecrübelerimiz göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer kendimizi yeterince tanırsak, seçimde bulunacağımız kişiyi doğru tercih etmek de kolaylaşacaktır. İnsanlar malesef basit ve küçük şeylere aldanıp evlilik kararı verebiliyor. Örneğin sizi espirileriyle mutlu edip çok güldüren biriyle hemen evlenmek istiyorsunuz. Ama unutmayın ki hayatınız boyunca evliliğiniz espirilerle geçmeyecek? Bu durumda gözlerimize perde iniyor ve hiç uyum sağlamasa dahi diğer yönleri görmüyor ve hesaba katmıyoruz.

Endişelerimiz, evliliğimizin sağlamlık boyutunu ölçüyor.

Evlendikten sonra yaşamımızın huzurlu devam etmesinin en önemli temellerinden biri de endişelerimizdir. Endişelerimize bakarak evliliğimizdeki huzur oranını ölçebiliriz. Bunun kaynağı ise güvendir. Evliliğimizin temel taşını güven oluşturuyor. Eşinize ne kadar güvenip güvenmediğinizi kendimize sorgulamamız gerekiyor. Eğer güven problemimiz varsa kargı ve endişelerimiz artıyor. Partnerimizi daha sık kontrol etmeler, sorgulma ve şüpheler başlıyor. Dolayısıyla bu durum gerginliğe, tartışmalara ve huzursuzluğa yol açıyor. Güven, sevgiden önce geliyor. Çünkü özellikle de kadınlar, bir erkeği yakışıklılığından, tipinden yada başka özelliklerinden ziyade, güvendikleri erkeğe aşık oluyorlar ve güven uzun ilişkinin temelini oluşturuyor.

Artık eski insan değilsiniz.

Evlenen insanlar genelde bu hataya düşebiliyor. Evlendiği zaman da herşeyin eskisi gibi olmasını istiyorlar. Halbu ki bakar hayatla evlilik hayatı birbirinden çok farklı yaşam tarzlarıdır. Üzerimize sorumluluk biniyor. Artık sadece kendinizi düşünemezsiniz. Hayatınızı biriyle birleştirdiyseniz her zaman iki kişilik düşünmelisiniz. Kararlarınızı yalnız alamazsınız. Eşinizle birlikte karar vermek zorundasınız. Evlendiğinde de bekar hayatının özgürlüğünün devam edeceğini düşünen insanlar genelte eşleriyle çatışma yaşıyorlar ve bu da malesef evliliklerin boşanmayla sonuçlanmasına neden oluyor.

Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, evlenmeden önce iyi düşünüp tercihimizi iyi yapmamız gerekiyor.

1 yorum: