Olan güzel bir şeye çok fazla sevinmemeyi olan kötü bir şeye
de çok fazla üzülmemeyi öğreniyorum. Kötü ya da iyi algısının göreceli olduğunu
bildiğimden, yaşadığım tüm olayları olduğu gibi kabul etmeyi seçiyorum.
Yüzleşiyorum kendimle. Aynadaki ben, benim.
Kaçamam kendimden ve duygularımdan. Kaçacak bir yer
olmadığını görmüyor musun? Her duygumu değiştirip dönüştürmeyi seçiyorum.
Seratonin geri alım inhibitörü benim. Ben istersem hissederim; mutluluğu,
güveni, sevgiyi, aşkı, huzuru ve her şeyi...
Aynadaki Ben, zihin ve beden ilişkisinden yola çıkarak yazıldı.
Yıllardır anda kalmanın ne denli gerekli olduğunu biliyordum. Ancak önemli olan
bilmek değildi. Geçmiş yada gelecekte olmak zihnin bir oyunuydu. Ben bu oyunun farkındaydım.
Her ne oluyorsa anda oluyordu. Ve anda kalmalıydım. Aynadaki BEN adlı kitabımda,
şimdi daima en iyi zaman diye yazdım. Makaleler halinde olan kitabın içeriğinde
haklı mı huzurlu sorusunu sordum. Mükemmelliyetçiliğin gereksizliğinden
bahsettim. Alışkanlıklarımızın bizi ne denli ele geçirdiği ve bazı alışkanlıklarımızdan
kurtulmanın nasıl mümkün olduğunu anlattım. Dua ve zikrin bir ses frekansı olduğunu
yazdım.
Bu evrende sesler eko yapıyordu. Sarf ettiğimiz sözcüklere dikkat
etmezsek olumsuz olan her şeyi hayatımıza bir bir çekiyorduk. Ya da pozitif
olanları. Koşullara bağlı olmadan yaşamanın güzelliklerini dile getirdim. Her
neye koşul koyuyorsak orda sıkıntılara da yol açıyorduk. Alkolün bir yanılgı olduğu
ve bunun bir zihinsel oyundan başka bir şey olmadığını fark edişimi de yazmak
hissettim. Çünkü herkes bu tuzağın içine düşüyordu. Antidepresan kullanımının yaygınlaşmasının
korkunç sonuçlarını dile getirmek durumundaydım. Herkes seker niyetine
yutuyordu bu hapları. Vücudumuzda her şey kimyaya dönüşürken ekstra kimyasal alımlarının
tehlikeli olduğunu söylemek durumunda hissettim kendimi. Antibiyotiklerin ise yaramadığını
bundan 3 yıl önce fark etmiştim. Deneyimlemiştim de. Şimdi şimdi bilinçli
doktorlar televizyona çıkıp bunların artik ise yaramadığını söylüyorlar. Sonuçta
beden bize bahşedilmiş en değerli armağandır. Ve bedenimize iyi bakmamız
gerekiyor. Bilinçli bir farkındalık ile sağlıklı yasamak ve düşünmek mümkün olabiliyordu.
Yargısız, kıyassız, dedikodusuz bir yasam mümkündü. Ve böyle insan daha da
huzurlu ve mutlu yasayabiliyordu. Beklentisiz bir şekilde yasamanın insani nasıl
rahatlattığını yazdım. Buna wue wei deniyor. Herkese tavsiye ediyorum. Aynadaki
Ben, herkesin kendisinden mutlaka bir şeyler bulabileceği bir kitap. Aynadaki yansımamızı
görmemiz gerekiyor. Ben kimim sorusunu sormak, kisiye kendini tanıma yolunu
acar. İçimizdeki öz benliğimizi tanımak, huzurlu ve mutlu yapar insanı. Bütün duygularımız,
içten gelir.
Şükretmenin insan doğasına iyi geldiğinden bahsettim. İnançla
dünya değişebilir denir ya bu doğrudur. Biz düşüncelerimize yön verebiliriz. Düşünce,
duyguya dönüşür. Bu ve bu konularla ilintili birçok şeyi bulabileceğiniz bir kitaptır
Aynadaki Ben. Kendime ve danışanlarıma faydasını çok gördüğüm deekshadan
bahsettim. İlahi enerji aktarımı diye tanımlayabileceğim bir şifa tekniğidir.
Ben eldeki şifa diye de tanımlıyorum. Bir enerji terapisti olarak, herseyin
zihinsel olduğunu düşünüyorum. Hastalık yoktur, hasta vardır. Zihin ve bedenin iliksisini
kavradığınızda, her şey çorap söküğü gibi ortaya çıkıyor. Biz insanoğlu kendimizle
ilintili her şeye müdahale edebiliriz. AYNADAKİ SİZ ile yüzleşmeye ne dersiniz?
Burcu Adal Köse
Enerji Terapisti
www.burcuadalkose.com
Burcu Adal Köse
Enerji Terapisti
www.burcuadalkose.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder