Sakarya’da, 17 yaşındaki lise öğrencisi Betül Saray, ikinci kitabını yazmaya hazırlanıyor.
17 yaşındaki Betül Saray, rüyasında ilginç hikayeler görmesinin ardından kafasında kurgulayarak ve aldığı ilhamlar ışığında canlandırdığı senaryo ile “Koruyucu” adlı romanı bir yılda yazarak yayınlandı.
Serdivan İlçesinde bulunan Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi olan Betül Saray, günlük tutarak anılarını yazmaya başladı. Ardından kara kalem ile resim çizme merakı ile birçok portre resim yaptı. Burada oluşturduğu 9 adet figürü rüyasında gördüğü ve yürüyüş yaptığı zamanlar ilham gelerek yazdığı kurgulu hikayesini bir yıl boyunca tamamlayarak 476 sayfalık bir roman ortaya çıktı. Kitabı bastıran Saray, ardından bu romanın ikinci serisi için kolları sıvadığını ifade ederek “Koruyucu'nun ikinci serisini şimdiden yazmaya başladım. Bir yılda tamlamayı planlıyorum. Romanımı okuldaki derslerden arta kalan zamanlarda yazmaya çalışıyorum" dedi.
Beş yaşında kendiliğinden okuma kitabı ile harfleri ve okumayı öğrenen Saray, “Ben kara kalemle resim yapmayı seviyorum. Kitabımdaki Nil Mavikaya'yı yaz tatilinde rüyamda çok gördüm. Tuhaf bir durum ama oradan yola çıkarak konuyu yazmaya başladım. Diğer karakterleri kafamda canlandırdım" diye konuştu.
Betül Saray, 15 yaşında yazmaya başladığı “Koruyucu” adlı romanı ile ilgili nasıl yazarlığa başladığını şöyle anlattı; “Kitabımda 40 karakter var. Bunların 9 tanesini kendim kara kalemle çizdim. Kitabın kapağındaki çizim bana ait. Yazarlığa aslında küçükken ufak hikâyeler yazarak başladım. Yazarlardan Gülten Dayıoğlu'nu kendime örnek aldım. Onun fikirleri ile kendimi geliştirdim. Kitabın başında etrafında bir savaş olacak, savaşı istiyorlar ama savaşın iyi bir şey olmadığını biliyorlar. Kendilerini korumak için savaşmak zorunda kalıyorlar. Günümüz için de geçerlidir. Savaş olmamalı onlarca kişi ölmemeli."
Kitabın içinde iyilik ve kötülük çatışması olduğunu anlatan Saray, sözlerini şöyle sürdürdü: "Karakterlerin kendi içinde de çatışması var. Bu önemli bir nokta, iyi sadece iyi değil, kötü sadece kötü değildir diye bir fikir verdim. Yazdığım kitabı ben bir 3’lem olarak görüyorum. Koruyucu serisi bunun ilki. İkincisini yazıyorum, tamamı üç seri olacak. Bu 15 yaşında bir kızın ortaya koyduğu bir emek olarak düşünülmemeli. Burada herkes kendinden bir parça bulacak. Ben kendimi katarak yazdım. Kendim olsam ne yapardım, ne hissederdim bilmiyorum. Kendi duygularımı kattım, yazdım. İnsanların burada kendini bulacağına eminim. İki kitap projem daha var. Bilim kurgu içeriği olacak. Ben sonsuza kadar yazarlığa devam edeceğim, çünkü yazmayı çok seviyorum.”
Roman yazarının annesi Sevim Saray da, “Lise birinci sınıfta küçük hikayeleri birleştirip 'anne ben roman yazmak istiyorum' deyince biz 'elimizden ne gelirse yaparız. Yaz kızım' dedim. Derslerde iyiydi, ikisini bir arada götüreceğine inandığımdan destek verdim. Arkasındayım, hiçbir şekilde derslerini aksatmadan kitap yazdı. İki yılda kitap ortaya çıktı. Kızım şu anda üniversiteye hazırlanıyor. Dershaneye devam ediyor, buna rağmen kitabını yazmaya devam ediyor. Kitabı çok hızlı bir şekilde okudum. Okumayı çok seviyorum, başladım mı bırakamam. Tarafsız olmak çok zor, ben çok farklı kitaplar okuduğum için kızımın yazdığı kitap çok akıcı. Arkadaşlarım da bu kitabı okudu, bana geri dönüşlerinde ikinci kitap ne zaman çıkacak diye şimdiden sormaya başladılar. Bana göre güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum iyi kurgulamış ve sürükleyici bir hikaye olmuş”
Abla Beyza Saray ise, “Bana roman yazıyorum dediğinde kardeşime güveniyordum. İlk defa olan bir şey, olup olmayacağına pek inanamamıştım. Biz hep destek verdik. Yazdıklarını biraz olsun gösteriyordu ama bizlere okutmuyordu. Heyecanlı olsun diye kitap ortaya çıktıkça bizde çok heyecanlandık. Kardeşimle gurur duyuyorum. Şahsen ben yazamam, çok güzel oldu. Sürükleyici konu olmuş okuduk kitabı" diye konuştu.
Kaynak: Pirsus Haber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder