11 Ekim 2012

Olduğundan Farklı Yaşamak

İnsanın şerefiyle yaşayabilmesi adına en kısa ve en emin yol, olduğu gibi görünüp yaşamasıdır. Ruh sağlığının yerinde olması ve  kişinin kendisiyle barışık olması için bu gereklidir. Oysaki bir çok insan hayatının büyük bir bölümünü olduğundan farklı görünebilmek için  feda eder. Aristo ‘’Kendini olduğu gibi kabul etmek istemeyen tek varlık insandır.’’ der.

Olduğu gibi görünmemek; bireyin  kendine rağmen kendine uymayan bir çizginin karakterini kendisine uyarlamasıdır. Başkası olup gerçekte  kendisini kandırmasıdır. Kendi  yüreğine, anlam dünyasına, ayırıcı vasfına, özgül dünyasına uzak düşmesidir. Kişinin kendisine karşı bir vefasızlığıdır. Bu yaşam biçimini sürdürenler yalnızlık, anlaşılamama ve sosyalleşememe sorunlarından, olduğundan farklı görünerek kurtulmaya çalışan sahte çözümcülerdir. Bu davranışlarının altında, kendine güvensizlik başta olmak üzere , bilgi azlığı, eziklik, çıkarlarını koruma, kendini başkalarına beğendirme, sevdirme ve  birçok neden vardır. Olduğundan farklı görünen insanlar kendinden ve içinde bulunduğu şartlardan  memnun olmayanlardır. Bunlar o kadar hayalperest bir haleti ruhiye içindedirler ki, sahip olduklarının toplamı, sahip olmak istediklerinin kıyısından bile geçmemektedir. Bu yüzden onlar,  olduğundan farklı görünerek kısa yoldan sanal doyumlarla amaçlarına ulaşmayı hedeflemektedirler.

İnsanların iç dünyasında arıtılması gereken  ve onları yöneten bir çok  zararlı duygu ve düşünce vardır. Bu arıtılması gereken toksik duygular insanlar tarafından değişik maskelerle ve kendilerini olduğundan farklı göstererek gizlenir. Oysa ki olduğundan farklı görünen , rol yapan, her zaman mutluluk pozları veren, hep mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir. Onlar ayağı kilden olan bronz bir heykeldirler. Aldatıcı  görünerek yaşamak kadar sağlığa zararlı, beden ruh dengesini bozan  bir şey yoktur. Bu çelişkili yaşamı sürdürenlerin kaderleri ilaç, hastane ve acıdır. Bukalemunun ruh ikizi diye tabir edilebilecek bu hayalperestler marlboro sigara  paketinin içindeki samsun sigarası gibidir.  Onlar çevrelerine karşı hep mükemmeli oynayan züğürt ağalardır. Bir gün bir adam doktora gitmiş ve ona çok mutsuz olduğunu ve bu durumdan kurtulmak istediğini söylemiş. Doktor da adama yolun sonunda bir sirk olduğunu, oradaki palyaçonun her gün herkesi gülüp eğlendirdiğini söylemiş ve adama sirke gitmesini tavsiye etmiş.  Fakat adam doktora : "Doktor bey, işte o palyaço benim." demiş. Olduğu gibi görünüp öyle yaşamayanlar, en güzel fotoğraflara sonradan photoshopla eklenmiş gibidirler. Onların beyinlerinin ve yüreklerinin içindekilerle davranışları kocaman bir tezat oluşturur. Bu tezatlıkla yaşayarak,  yalan dünyanın yalancı insanları olur çıkarlar.

Mevlana  ‘’Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol’’ diyerek yüreklere dokunmuş  ve insanlara evrensel huzur gerçeğini sunmuştur. Bu gerçek karşısında sizin de hedefiniz; “sahte benimizin farkına varıp, onun esiri olmadan, gerekli değişim ve dönüşümü yaparak, gerçek benimize doğru yol almak” olsun.  Aynalarla yüzleşin. Nasıl göründüğünden öte nasıl olduğunuza bakın ve yolunuza devam edin. Siz siz olduğunuzda  insanlar nasıl olsa görecektir sizi.

Aydın UZKAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder