26 Kasım 2012

Hatice ben yıkanıyorum!

Günlerden bir gün anneannem, ben ve annem mutfaktayız. Ben mutfak balkonundan bahçeye bakıyorum. Dedemin koridordan sesi geldi, anneanneme seslendi: "Hatice ben yıkanıyorum!" O yaştaki bir adamın, eve saygısıyla bile kolay açıklanır bir bilgi verişi değildi bu. "Ben yıkanıyorum." Hadi ben yıkansam tamam, yalnız yıkanamıyorum. Ya sabır çekip balkondan bakmaya devam ediyorum. Ninem, anneme: "Kızım, baban seslendiğinde şofbeni açar, kaparsın" dedi. Bu gerçekten yaşanmış bir olaydır. Dedemin sesi tekrar duyulduğunda annem şofbeni açtı. İki dakika sonra "Kapa kızım!" Neyse, kapadı. Bir dakika sonra, "Açabilirsin!", "Tekrar kapa!", böyle dört, beş sefer oldu. Annem, babasını benden iyi tanıyor; ama ben bazı şeyleri yeni öğreniyorum. Adam, başını sabunlarken şofbeni kapattırıyor; bunun o esnada yanan hava gazına saygısından olduğunu sonradan öğreniyorum. Sonra, başındaki sabunu giderecek kadar bir zaman için açılıyor ve yine kapanıyor. Kristallerin anlam ve önemi, gözünüzde çok daha iyi canlanmaya başladı sanırım.

Sarı Siyah s.53 (Ahmet Nacar / Ahmet Şerif İzgören)

2 yorum:

  1. aaaa demek annemin kitabını yaptılar sonunda o bahsedilen kişinin huyları şofbenli zamanlarda annemde de vardı :))

    okunmalı bu kitap:))

    YanıtlaSil
  2. üslup çok hoşuma gitti. merak ettim bu kitabı, en kısa zamanda alacam.

    YanıtlaSil