Okul öncesinde tüm harfleri öğrenmiştim; ama okuma yazma bilmiyorum. Harfleri tanımak sökmeye yetmemiş demek ki. Babam öğretmen olmasına rağmen illa okuma yazma öğrensin, diye çırpınmadı; milletin çoluk çocuğuyla uğraştım bir de bununla mı uğraşayım, varsın bunu da başkası okutsun, diye düşündüğünden değil elbet. Hevesim kaçarmış. Hayır, saygısızlık olmasa ben hevesliyim ve okul konusunda her an konuşmaya hazırım; ama okul için malzemelere verilen avuç dolusu paraya da acıyorum. Belli gidilecek, dönüş yok okuldan. Babam bir gün beni karşıma alıp "Bu da senin işin oğlum" demişti. Okulla ilgili ilk dersimdir. Artık işim ve iş yerim belli olmuştu. Biraz uzaktı; ama yürüme mesafesindeydi. Subay lojmanlarında oturanlar yürüyerek, astsubay lojmanlarındaki arkadaşlarımız askeri otobüslerle geliyorlardı okula. Önceden kimin nasıl geldiğine kadar öğrenmişliğim var artık.
Sarı Siyah s.121 (Ahmet Nacar / Ahmet Şerif İzgören)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder