KİTABIN ADI Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu
KİTABIN YAZAR Bahriye ÜÇOK
BASIM TARİHİ 10 Ağustos 1983
KİTABIN
YAYIM MAKSADI İslam dininin aslında, din istismarcılarının
gösterdiği gibi yasakçı bir din olmadığı, ATATÜRKÇÜ düşünce sistemi ile
zıtlaşmadığı, modern bir yorumlama ile toplumu daha ileriye
götürülebileceği konusu işlenmekte.
KİTABIN ÖZETİ :
Atatürk
heykellerinin kırıldığı, resimlerinin yırtıldığı dönemlerde yayınladığı,
“islam’da spor ve resim” yazısı ile islamda resim ve heykelin ilke
olarak yasaklanmamıştır. Yasağın sadece tapınmak amacı ile yapılan resim
ve heykellere ilişkin olduğunu kaynaklara dayanarak, bu hususu
bilmeyenlere veya bilmez görünenlere bir kez daha hatırlatmada
bulunulmaktadır.
İslamiyetin, zamanın arap toplumunun sosyal düzenini
türlü yönlerden etkileyerek, bu toplumun çağdaş, bir toplum haline
gelmesini örneklerle açıklanmaktadır.
Özellikle Laiklik ilkesinin
ihlali ile ilgili değişik zamanlarda yazdığı yazılar ve senatör iken
yaptığı konuşmalar, kronolojik sıraya göre bir kitapta toplanmıştır.
Diyanet işleri başkanlığının tutum ve davranışlarına çeşitli örneklerle işaret edilmektedir:
Diyanet
Bşk.lığı nüfus planlaması konusunda iki ayrı fetva yayınlanmıştır.
Bunlardan birinde “insan neslinin ve memleketimizde nüfusumuzun
çoğalmasına mani olmak dini bakımdan muvafık değildir. Bir zaruret
yokken arzuya bağlı olarak doğum kontrolü teşebbüsü islam dininin
esaslarına aykırıdır” denilmiştir. Görüşülen bir yasa tasarısı nedeni
ile millet meclisi sağlık ve sosyal işler komisyonunun istediği görüş
üzerine aynı başkanlık “gebeliğe engel olmak caiz ve mümkündür” diye
fetva vermiştir. Bundan yedi buçuk ay sonra ise; “Allah yarattığı kulun
rızkını mutlaka verecektir. Allah’ın koyduğu nizama zıt gelişmeler,
insanlığın başına karmaşık felaketler getirmeye müsaittir.” Denilerek
doğum kontrolunu bir fantazi olarak niteleyip “bu insanlığın hunharca
harcanmasıdır” denilmektedir.
Diyanetin yayınlarında,
- “Erkek
devamlı kazanır, kadın ise tüketicidir; devamlı üretici olan oğlan ile
mütemadiyen tüketici olan kız evlat bir olabilir mi? Denilerek, medeni
kanuna aykırılık ifade edilmektedir.
- 15 şubat 1977 Van Depremi ile
ilgili olarak; “Yer altında bazı gazların sıkışması veya kayması gibi
sebeplerin olması zelzelenin tesadüfi olduğunu göstermez. Zelzele
kıyameti hatırlatır. Kıyamet zelzele ile başlayacaktır” sözlerinden az
sonra “günahları yüzünden onları yok edip, arkalarından başka başka
nesiller peydah ettik” ayetini yersiz ve gereksiz olarak kullanıp
zelzele ve benzeri felaketlerin herkes için ihtar, ikaz manasını
taşıdığını bildirmektedir.
Böylece acı çeken insanlığa manevi bir güç
vereceği, teselli çabaları sarf edeceği beklenen başkanlık, çağdışı
tutumuna bu konuda da bilim dışı örnek vermektedir.
“Dinsiz devlet yıkılacak elbet”
“Şeriat hakkımız, söke söke alırız”
“Zincirler kırılsın, ayasofya açılsın”
“Şeriat islamdır, anayasa kur’andır”
“İslami hükümet, halifeli devlet”
“Erbakan-ziya-humeyni” yaşasın islam birliği.
Kitabın
bir bölümünde, izmir milletvekili hacı süleyman efendi’nin, TBMM
kürsü-sünden ulusun temsilcilerine seslenişi söyle ifade ediliyor.
“Tarih
pusulalarını şaşırmış ulusların, çöküşünü gösteriyor. Ulusları kötü
sonuçlara götüren neden, yanlış fikirleridir. İnsanlar eğitilmedikçe
hiçbir işe yaramazlar. Bugün köylerde ufak tefek okul yapmak, şehirlerde
cami yapmaktan daha hayırlıdır. Köylerde yalnız erkekler için değil
birer de kızlar için okul açmak gerekir.
Erkeklerin okuması ne kadar gerekli ise; kızların okuması da O oranda önemlidir. Hatta daha çok önemlidir.
Kadınları
yüksek mertebede bulunan bir milletin sırtı hiçbir vakit yere gelmez.
Bu durumda olan bir ulus, dünyanın en soylu bir ulusudur.
Kadın
kadınlığını, yüksek erdemini, anneliğini, zevceliğini bilirse, O vakit
sosyal düzeyimizdeki ilerleme en yüksek düzeyini bulur.”
İnançlı
yurttaşlarımıza kadın hakları konusunda yayımları ile yanlış ve tutucu
bir yol çizen bazı resmi çevre yöneticilerinden, bundan böyle hacı
süleyman efendi’nin ışıklı yoluna yönelmeleri tavsiye edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder