19 Mart 2013

Otobüste Kitap Okumak

Ülkeler arası kitap okuma istatistiklerini karşılaştıran konularla karşılaştığınızda iki farklı resme rastlamışsınızdır. Birinci karede genelde Japonya'da bir metro ya da otobüsteki insanların resim vardır. Birkaç tanesi hariç hepsinin elinde bir kitap vardır. İkinci kare Türkiye'den ve yine birkaç tanesi hariç hepsinin elinde kitap yoktur. Biz o birkaç kişinin üzerinde duralım. Yani kitap okuyan kesimin. Gürültülü ortamda kitap okunur mu konusunu daha önce yazmıştım. Olumsuz yönlerine rağmen bu zamanlarını kitap okuyarak geçirenler vardır. Bu konuda bir istatistik çıkaracak olursak aslında hiç de küçümsenmeyecek sonuçlar elde ederiz. Özelilkle istanbul gibi büyük şehirlerde insanlar okula ya da işe gitmek için ortalama bir saatlerini yolda geçirmektedirler. Her gün bu süreyi kitap okuyarak geçirmek demek bakın ne sonuçlar çıkarıyor. Bir saat kitap okumak ortalama 50 sayfa kitap okumak demektir. Günde 50 sayfa kitap okuyan biri ayda 1500 sayfa, yılda 18.000 sayfa, 10 yılda 180.000 sayfa kitap okumak demektir ki bu da iki üniversite okumuş birinin bilgi ve kültür seviyesinden daha iyi bir düzeyde olduğunuz anlamına gelir. Bakın iki üniversite diyorum. Hem de günde bir saatinizi kitap okumaya ayırarak. Ayrıca bu zamanı özellikle ayırmıyorsunuz. Zaten kaybettiğiniz bir zamanı değerlendirerek bunu yapıyorsunuz. Otobüste ya da başka bir yerde farketmez. Şimdi siz düşünün ve karar verin. Bunun için günde bir saatiniz yok mu?

Türkiye'de bu duruma pek alışık olmadığımız için otobüste ya da metroda size tuhaf tuhaf bakan insanlar bile olacaktır. Bunların kimisi okuma eyleminin faydalı birşey olduğunu bildiği halde okumayan ve gıpta ile bakan insanlardır. Kimisi de okumayla uzaktan yakından alakası olmamakla beraber okuyanlara karşı da kibirli bir ifadeyle bakarlar. Hatta benim yaşadığım bir olayda olduğu gibi kitap okurken, dalga geçer bir ifadeyle size laf atan birileriyle bile karşılaşabilirsiniz. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder