Gezi olayları nedeniyle Taksim'deki kamp kuran polisler kitap okumaya başladı. Okuma listesinde Tolstoy'dan Umberto Eco'ya, Özdemir Asaf'tan Doğan Cüceloğlu'na birçok yazar var. Peki bu kitaplar poliste nasıl bir dönüşüm sağlar? Hangi kitap nasıl bir etki bırakır? Soruların yanıtını yazarlara sorduk.
AHMET ÜMİT: 'Polis insan hakları kitapları okumalı'
"Gösteri amaçlı da olsa polislere kitap okutulmasını çok olumlu buluyorum. Seçilen kitaplara baktığımız zaman gelişigüzel bir seçim var. Burada bir sivil itaatsizlik eylemi var, polis göstericinin karşısında durmaya çalışıyor. Ki polisin durumu da çok zor. Bu anlamda, bu sorunların çözümüne yönelik kitaplar değil. Gezi olaylarında 4 insanımız öldü, 11 insanımızın gözü kör oldu. 600 yaralı var. Polisin insan hakları konusunda duyarlığa ulaşması lazım. Polis özellikle insan hayatının çok değerli olduğu konusunda eğitilmeli. Bu anlamda Dostoyevski'nin kitapları çok önemli. Çünkü merhamet ve vicdan meselesi çok derindir. Hıfzı Topuz'un 'Başın Öne Eğilmesin' kitabı yararlı olabilir. Kitap Sabahattin Ali'nin hayatını anlatır ve Sabahattin Ali de ne yazık ki karanlık güçler tarafından, devlet tarafından öldürülen bir yazarımızdır. Umarım devlet güçleri olan polislerin, devlet tarafından öldürülmüş bir adamın psikolojisini anlaması açısından bir yararı olur. 'Beynine Format At', bu kitabı bilmiyorum eğer kitabın amacı, sağlıklı düşün, öfkene kapılma, durumları doğru değerlendir ise bir yararı olur."
CEMİL KAVUKÇU: 'Tolstoy insanı algılamayı öğretir'
"Okumak belli bir disiplini gerektiren ve çocukluktan başlayıp adım adım kurulup geliştirilen ve insanın kendi iç dünyasını zenginleştiren bir eylem. Bugüne kadar kitap okumamış, böyle bir alışkanlığı olmayan birisi neye göre kitap seçecektir? Kitabın adına göre mi, yazarına göre mi yoksa birileri onlara bir kitap mı verecektir? Polislerin kitap okumalarını göstermelik görüyorum. Rastgele alınmış gibi duruyor liste. Ama kitabı elinde tutsa bile bir süre sonra karıştırıp bir süre sonra okumaya başlayacaktır. Bu bile bir kazançtır sonuçta. her şeyden umutlanmak istiyoruz. Listede Tolstoy'un adı geçiyor. Klasikler de var. Kişisel gelişim kitapları da var. Tolstoy'un çok büyük katkıları olacağına inanıyorum. Dünyaya bakış açısını değiştirme anlamında, insanı algılama anlamında. Orada çünkü kurgu da olsa insana dair bir şeyler anlatılıyor. Bütün romanlarda, öykülerde, bizim insana bakışımızı değiştirecek veriler var."
ADNAN BİNYAZAR: 'Kitap insanı vicdan sahibi kılar'
"Listedeki kitaplardan Tolstoy'un 'Savaş ile Barış'ını savaşın insana ne büyük felaketler yaşattığını düşündürmesi, 'Anna Karenina'sının insanın iç dünyasının sınırsızlığını göstermesi yönlerinden özellikle öneririm. Refik Halit Karay'ın 'Memleket Hikâyeleri' ülke sevgisinin ne olduğunu vurgulaması yönünden önemli. Özdemir Asaf, duygularına kattığı ironi ve şiirsellikle, okuyana insan sevgisinin ne olduğunu duyumsatıyor. Hıfzı Topuz'un kitaplarını, okuyanı kültür bilincine erdirmesi, insanımızı ve evrensel anlamda bütün insanları insanca bir kültür bağlamında kavrama yönünden kaçınılmaz bulduğumu belirtmeliyim. 'Başın Öne Eğilmesin' iyi bir seçim. Üstün Dökmen, olayları ve bilgileri toplumsal bağlamda incelemesiyle iyi bir seçimdir. Kolaylıkla okunan 'Deniz Kabukları'nın polislere yararlı olacağını düşünüyorum. Değerli her kitap insanın kişiliğini besler, onu vicdan sahibi kılar, ona doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini birbirinden ayırma yeteneği kazandırır. Polisin elinde kitap görmek, bir toplumun uygarlık ve kültür düzeyinin göstergesidir."
DOĞAN CÜCELOĞLU: 'Empatinin farkına varabilirler'
"Polis bu kitapları okuyor mu, okutuluyor mu? Ben Türkiye'de 'biz' bilincinin oluşması için yazan birisiyim. Biz bilincinin anlaşılması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Temel mesajın da öfkenin olduğu yerde anlama yoktur, anlamanın olduğu yerde öfke gelişemez mesajı vermeye çalışıyorum. 14 kitabımdan hangisini okuyorlar bilmem. İki temel değer var, biri empati öbürü de hakkaniyet. Polis arkadaşların gözünden bakınca çok zor bir durum. Bireysel olarak karar verebilme sınırları çok kısıtlı. Bir insan ne kadar farkındaysa ancak o kadar seçimler yapabilir. Ondan dolayı benim 'Yetişkin Çocuklar' kitabında söylediğim gibi, çoğumuz kültür robotuyuz. Kültür bizi nasıl koşullandırmışsa çevremiz ne demişse... Kendi seçiklerimizle değil bir kültür robotu olarak tepkilerimizle yaşıyoruz. Bu kitaplar okundukça kişi belki kendi seçimleriyle davranışlarını yönlendirmeye başlayabilir. Ama bu çok uzun soluklu zor bir şey. Benim kitaplarımı okuyunca empatinin farkına varabilirler. Üstün Dökmen'in kitaplarını da okuyorlarmış. İnsanların birbirini anlaması, belirli bir saygı ve değerler çerçevesinde ilişki kurma mesajlarını bulabilirler"
Polisler ne okuyor?
Dostoyevski: Kumarbaz, M. Barış Muslu: Beynine Format At Mehmet Akif Ersoy: Safahat Tekin Batur: Osmanlı'da Saltanat Kavgaları Refik Halid Karay: Memleket Hikayeleri Remziye Özdemir: Çocuk Eğitimi Özdemir Asaf: Benden Sonra Mutluluk Hıfzı Topuz: Başın Öne Eğilmesin Shirley Swede: Panik Ataklardan Kurtulmanın Yolları Kahraman Tazeoğlu: Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi Üstün Dökmen: Deniz Kabukları Mustafa Yurttan: Başarı Sizsiniz Halit Ertuğrul: Aşk Böyle Yaşanır
Kaynak: Habertürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder