“Ayakkabılar Yürümez” eşyanın acziyetine işaret eden bir roman. Ayakkabılar onları giyen bir insan olmazsa, tenler içinde can yoksa yürüyemez. Maddeye anlam kazandıran manadır, diyor Sevda Kıdeyş. İnsanı insan kılan ruhudur. Nazif Değirmencioğlu, kimsesizliğin örsünde şekillenmiş genç bir adam. Tıpkı demirin tavında kendini bulduğu gibi. Ezilmemiş ve eğilmemiş, içindeki çocuğun sahipsizliğinden eksilmemiş bir suskun o. Sustukça olgunlaşan, olgunlaştıkça susan bilge bir yürek.
Gazi Usta, Nazif Değirmencioğlu’nun merhametin varlığından şüpheye düştüğü anda karşısına çıkacak. Hoşgörüsü, cömertliği ve geniş gönlüyle insana dair umudun asla tükenmeyeceğini öğretecek ona ve Ayakkabılar Yürümez’i okuyan herkese. Anadolu dervişlerinin ılık nefesini hissettiren Sevda Kıdeyş’in yazdığı bu destansı roman, sık sık kalbinizi ağrıtacak. Heybesine sadece canını alarak, azıksız ve rehbersiz yollara düşmüş, şiddetten kaçmış küçücük bir çocuk; koyu kahve gözleriyle bakacak gözlerinizin içine. Onunla ağlayacak, onunla güleceksiniz sizler de. Acının da tatlının da bizden olduğunu bilerek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder