30 Ocak 2016

Hatırlar mısın, neydi vefa?

Ezelde verilen söze,Haşr’e kadar sadakat miydi?

Karasevdalı birinin,kar ve boranın kucağında yüreğiyle ısıttığı bir kardelen mi? Kupkuru çölleri cennete çeviren Gül’e sevdalı olmak mı?

Dikenlerin batmasına aldırmadan,güle vuslat arzusuyla kanayan bülbül bilir vefayı. Nuruna hasret olduğu Mübarek Yüz’e bir zarar gelmesin diye bütün hünerini ortaya koyan mağaradaki örümcek bilir vefayı.Vuslat kokulu uykusuz gecelerde Yar arzusunun adıdır vefa. Sevda bülbülünün kanı damlayınca karanlık bir geceye, vefa nağme kesilip çınlar seherler boyunca.

Yüreği oldukça büyük yaralarla baş etmeye çalışan kadim bir dostun bilinmeyen adresine gönderilmiş mektupların adıdır vefa. Belki de bir daha açılmayacak olan dost kapısını terk etmeyişin sırrına ermektir vefa.

Vefasız gülüşler serpildi kanayan yaralara. Vefanın bahtına vuslat yerine gurbetler düştü. Beklentisiz sevmeler maziye karıştı,yapılanlar karşılık bekliyor artık. Yıldızların sızısı her gece biraz daha artıyor.

Hatırladın mı,neydi vefa?
Vefa, bahta düşen cefa da olsa, safa libası giymekti.

Nagehan Ceviz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder