Geleceği yönetmek ve kazanmak hedefi insanoğlunun binlerce yıllık yasam serüvenidir ve bu istek hiç bitmeyecektir. Artık şirketler.
Kurumlar ve organizasyonlar da 'hedeflerine' bunları koymuştur.
Strateji çok popüler bir kavram haline geldi hemen herkesin dilinde. Stratejik Düşünme ise o denli bilinmiyor. Stratejik düşünme. hedefe varabilmek için belirlenmesi gereken vizyon, misyon, değerler ile strateji ve strateji üretme sürecinin başarılmasını anlatmaktadır.
Siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28 Aralık 2012
Eğil Dağlar (Eğil Dağlar)
Eğil Dağlar’daki yazılar gün gün İstiklâl Harbi’nin nabzını tutmaktadır. Bazen batılı devletlerin tutumu, bazen Yunanlıların ve Yunan ordusunun durumu, bazen Ankara hükûmeti, bazen kamuoyunun konuya bakışı bu yazılarda ele alınmaktadır. Yahya Kemal’in İstiklâl Harbi yıllarında ne kadar isabetli düşüncelere sahip olduğunu gösteren bu yazıların, Millî Mücadele’nin lideri Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından kesilip saklandığı ve daha sonra Yahya Kemal’e gösterildiği artık bilinmektedir.
27 Aralık 2012
Siyasi Hikayeler (Yahya Kemal Beyatlı)
Yahya Kemal, edebiyatımızda büyük merhale teşkil eden şiirlerinden başka, makaleler, denemeler, hatıralar, tarih ve tefekkür yazıları, edebi ve siyasi portreler, nihayet bu kitapta görüldüğü gibi, Siyasi Hikayeler yazmıştır.
Onun nesir, bilhassa hikaye üslubu, şiirinden başkadır. Şiiri, nesirden tamamiyle ayrı bir söyleyiş kabul eden şair, manzumelerinden ne kadar som bir şiiriyet toplamışsa, nesirlerinde ve hikayelerinde o kadar nesrin ve hikayenin icap ettirdiği sade ve anlatıcı bir üslup kullanmıştır.
Onun şiir mısralarının sihirli ahengi içinde erişmiş gibi, ancak hissedilen, zengin duygu, düşünce, görgü, bilgi, sezgi, sosyal müşahede, zeka ve psikoloji, nesirlerinde ve bilhassa hikayelerinde daha göze çarpar halde ve daha tasrih edilmiş mahiyettedir...
Onun nesir, bilhassa hikaye üslubu, şiirinden başkadır. Şiiri, nesirden tamamiyle ayrı bir söyleyiş kabul eden şair, manzumelerinden ne kadar som bir şiiriyet toplamışsa, nesirlerinde ve hikayelerinde o kadar nesrin ve hikayenin icap ettirdiği sade ve anlatıcı bir üslup kullanmıştır.
Onun şiir mısralarının sihirli ahengi içinde erişmiş gibi, ancak hissedilen, zengin duygu, düşünce, görgü, bilgi, sezgi, sosyal müşahede, zeka ve psikoloji, nesirlerinde ve bilhassa hikayelerinde daha göze çarpar halde ve daha tasrih edilmiş mahiyettedir...
13 Temmuz 2012
Başmakalelerim 2 (Necip Fazıl Kısakürek)
Hükûmet bu hükûmet midir, bilmiyoruz; fakat mutlaka bilinmesini istiyoruz ki, muhalefet bu muhalefet değildir. Bu muhalefet, kalpazanların, şantajcıların, yani sadece erbâb-ı mesleğin muhalefetidir; ve böyle bir muhalefet, bu derece şenî bir mâna kalpazanlığiyle "Personna Grata" rolünü oynamakta devam ettikçe gerçek muhalefet ve sâf fikrin ırzı hetkedilmekte devam edecektir.
(Kitap'tan sf. 11)
(Kitap'tan sf. 11)
Başmakalelerim 3 (Necip Fazıl Kısakürek)
Yolumu, 1961 sonunda, hapisten çıkarken kalbime yazmıştım: Çocukların taş attığı sapanları gibi bir şekil... Biri, kuyunun dibini, öbürü kulenin tepesini gösteren iki uç... Bütün şehir yıkılsa sesinin gelmeyeceği kuyu; ferdiyetine tam kapanış ve dudaklarını tam kapayış... Tepesinden gök gürültülerinin yayınlanacağı kule ise, cemiyete tüm açılış ve çığlığı tam koparış.. Ya her şeyden büsbütün el etek çekeceğim, yahut her şeye topyekûn el uzatacağım...
(Kitap'tan sf. 5)
(Kitap'tan sf. 5)
Benim Gözümde Menderes (Necip Fazıl Kısakürek)
Rakip atın ismi de "Demir kır-at"dır ve "Demokrat" kelimesinin halk hançeresinde hemen "Demir kır at"a çevrilivermesi, kafiye ve kelime oyunlarında davasının bir nev'i delilini bulan halkın bu partiye bağladığı ümitten bir işarettir. Halk "Demir kır at"ı benimsemiştir. Fakat soyunu, kanını, gücünü, nefesini, hızını tanıdığı için değil, onu Halk Partisi isimli yağız at şeklindeki ejderhayı tepelemeye geliyor sandığı için...
10 Temmuz 2012
Doğru Yolun Sapık Kolları (Necip Fazıl Kısakürek)
Sahabi ne midir?
Ümmetin temel yapısı; kalbini, duygu ve düşüncesini peşin olarak O'na bağlayan ve sonra b bağlanış etrafındaki hakikat dairesi üstünde dilediği gibi akıl atını koşturan -ağzı kantarmalı at- ve artık hiçbir akıl sıkıntısı çekmeyen büyük insan örneği..
İşte "Doğru Yolun Sapık Kolları" onlardan sonra kuru akıl ve şeytani hayalin baskısıyla açılmaya başladı.
Ümmetin temel yapısı; kalbini, duygu ve düşüncesini peşin olarak O'na bağlayan ve sonra b bağlanış etrafındaki hakikat dairesi üstünde dilediği gibi akıl atını koşturan -ağzı kantarmalı at- ve artık hiçbir akıl sıkıntısı çekmeyen büyük insan örneği..
İşte "Doğru Yolun Sapık Kolları" onlardan sonra kuru akıl ve şeytani hayalin baskısıyla açılmaya başladı.
Dünya Bir İnkilap Bekliyor (Necip Fazıl Kısakürek)
Bulunan, bulundu sanılan her şey eskimeye, pörsümeye, çürümeye, iflâs etmeye mahkûm.. Bu da, yaklaştıkça kaçan ufuk çizgisi misâline eş, bir "yeni"nin daha ilerideki "yeni"ye namzetliğini ilân ediyor. Aramak için aramak yok, bulmak için aramak var. Her bulduğum veya bulduğumu sandığım bayatlaşacağına göre aramak niçin?.. Her arayış da gayesine ulaşmayacağına göre bulmak ne fayda?.
(Kitap'tan sf.15)
(Kitap'tan sf.15)
22 Mayıs 2012
Hücum Ve Polemik (Necip Fazıl Kısakürek)
Bilmiyorsun ki sen, cevherinin terkibini bulduğun ve yasaklarını kurduğun gün, sivri burunlu ve miyop bakışlı Avrupa kuyumcuları ayağına kadar gelecektir.
07 Mayıs 2012
Konuşmalar (Necip Fazıl Kısakürek)
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in 1931-1983 yılları arasında (27 yaşından başlayarak) çeşitli zaman ve mekanlardaki sohbet, ropörtaj ve anket sorularına sözlü olarak verdiği cevapların "b.d. Yayınları" tarafından kronolojik bir sıra içinde bir araya getirilmesi suretiyle derlenmiştir.
06 Mayıs 2012
Moskof (Necip Fazıl Kısakürek)
Toplumlar ve milletler arasındaki zıtlığa, buzdağı ve yanardağ derecesinde en keskin örnek olarak, Moskofla Türkün gösterilebileceğini söyleyen Necip Fazıl, bu eserinde tarihî bir perspektif içinde Türk- Rus münasebetlerinin tahlilini yapar. Bu tahlilin içinde "Moskof" sözcüğünün ifade ettiği mânâ kadar Altun Ordu'dan başlayarak Cumhuriyet devrine kadarki Türk tarihinin kritik dönemlerinin teşhis ve mânalandırılması da vardır.
Üç ana bölüm halindeki eserin, kitap boyunca ispatına girişilen temel tezi ise, 1917 ihtilalinden sonra bütün dünyanın başına belâ kesilen Rusya'nın dünya sahnesine çıkmasında iki müslüman ve asılları Türk başbuğun, 14. Asır sonlarında Timurlenk'in ve 18. Asır başlarında Baltacı Mehmed Paşa'nın sorumlu olduğudur.
Üç ana bölüm halindeki eserin, kitap boyunca ispatına girişilen temel tezi ise, 1917 ihtilalinden sonra bütün dünyanın başına belâ kesilen Rusya'nın dünya sahnesine çıkmasında iki müslüman ve asılları Türk başbuğun, 14. Asır sonlarında Timurlenk'in ve 18. Asır başlarında Baltacı Mehmed Paşa'nın sorumlu olduğudur.
Müdafaalarım (Necip Fazıl Kısakürek)
Bu müdafaalar Necip Fazıl Kısakürek'in 1946-1983 tarihleri arasındaki muhtelif yargılanmalardan bir demet olup daha niceleri yayınlanmamış olarak mahkeme dosyalarındadır.
Bu müdafaalar, üzerlerindeki tarihlerde, muhtelif ağır ceza mahkemelerindeki zabıtlara aynen mutabık olarak takdim edilmektedir.
Bu müdafaalar, üzerlerindeki tarihlerde, muhtelif ağır ceza mahkemelerindeki zabıtlara aynen mutabık olarak takdim edilmektedir.
27 Nisan 2012
Avukat Bekir Berk (Yavuz Bahadıroğlu)
Bekir Berk' in hayat hikayesi bir bakıma Türkiye' de geçmişte yaşanan acılarla birlikte hala yaşayan hizmetin tarihini teşkil eder. Bu eser, bir ömre sığdırılması zor, yılmaz mücadelenin bükülmez bileğin belgesidir.
24 Nisan 2012
Çanakkale Kıyameti (Yavuz Bahadıroğlu)
Etrafında ihtilafsız ittifak edebileceğimiz ortak değerleri öne çıkarmamızı gerektiren günler yaşıyoruz…..
Tarih ortak değerlerimizden biridir….
Özellikle Çanakkale Zaferi, yakın tarih içindeki yeri bakımından, son derece anlamlıdır.Anlamlıdır, çünkü “Osmanlı bitti, bir daha dirilemeyecek şekilde yere serildi” denilen bir zamanda kazanılmıştır.Mahiyeti itibariyle bir diriliş cehdi, aynı zamanda da birlik-beraberlik sembolüdür.Bu itibarla Çanakkale mücadelesini kazanan ruhu keşfetme ve kavramaya muhtacız.Hatırlayalım ki, Çanakkale Zaferi, Avrupa’nın “Hasta Adam” damgasını vurduğu bir milletin varlık mücadelesidir.Mücadele kaybedilseydi her şey biter, o moral çöküntüsü içinde İstiklal Savaşı bile verilemezdi.Ama kazanıldı.Tarihin yolu ve yönü değişti.Bir millet ateşle imtihan olundu.Çanakkale’de, tarihle hesaplaştı ve kendi tarihini yeniden yazdı.
Tarih ortak değerlerimizden biridir….
Özellikle Çanakkale Zaferi, yakın tarih içindeki yeri bakımından, son derece anlamlıdır.Anlamlıdır, çünkü “Osmanlı bitti, bir daha dirilemeyecek şekilde yere serildi” denilen bir zamanda kazanılmıştır.Mahiyeti itibariyle bir diriliş cehdi, aynı zamanda da birlik-beraberlik sembolüdür.Bu itibarla Çanakkale mücadelesini kazanan ruhu keşfetme ve kavramaya muhtacız.Hatırlayalım ki, Çanakkale Zaferi, Avrupa’nın “Hasta Adam” damgasını vurduğu bir milletin varlık mücadelesidir.Mücadele kaybedilseydi her şey biter, o moral çöküntüsü içinde İstiklal Savaşı bile verilemezdi.Ama kazanıldı.Tarihin yolu ve yönü değişti.Bir millet ateşle imtihan olundu.Çanakkale’de, tarihle hesaplaştı ve kendi tarihini yeniden yazdı.
22 Mart 2012
Savaş Yazıları 1 (Necip Fazıl Kısakürek)
Üstad Necip Fazıl'ın 1939-1943 yılları arasında kaleme aldığı yazılarının büyük kısmı 2. Dünya Savaşına dairdir.
Avrupa kanallarından gelen tamamen aksi yöndeki haberlere rağmen, 1939 Martın'ndan başlayarak emsalsiz bir dünya kıyametine girildiğini söyliyen Necip Fazıl tek başına savaş olacağını iddia etmiştir. 1939 Ağustos sonundaki Rus-Alman paktını, Babıali'nin bütün Başmuharrirleri tam bir barış teminatı diye gösterirlerken, savaşın birkaç gün meselesi olduğunu yazmış ve 3 gün sonra da 2. Dünya Savaşı başlamıştır.
Avrupa kanallarından gelen tamamen aksi yöndeki haberlere rağmen, 1939 Martın'ndan başlayarak emsalsiz bir dünya kıyametine girildiğini söyliyen Necip Fazıl tek başına savaş olacağını iddia etmiştir. 1939 Ağustos sonundaki Rus-Alman paktını, Babıali'nin bütün Başmuharrirleri tam bir barış teminatı diye gösterirlerken, savaşın birkaç gün meselesi olduğunu yazmış ve 3 gün sonra da 2. Dünya Savaşı başlamıştır.
Savaş Yazıları 2 (Necip Fazıl Kısakürek)
Üstad Necip Fazıl'ın 1939-1943 yılları arasında kaleme aldığı yazılarının büyük kısmı 2. Dünya Savaşına dairdir.
Avrupa kanallarından gelen tamamen aksi yöndeki haberlere rağmen, 1939 Martın'ndan başlayarak emsalsiz bir dünya kıyametine girildiğini söyliyen Necip Fazıl tek başına savaş olacağını iddia etmiştir. 1939 Ağustos sonundaki Rus-Alman paktını, Babıali'nin bütün Başmuharrirleri tam bir barış teminatı diye gösterirlerken, savaşın birkaç gün meselesi olduğunu yazmış ve 3 gün sonra da 2. Dünya Savaşı başlamıştır.
Avrupa kanallarından gelen tamamen aksi yöndeki haberlere rağmen, 1939 Martın'ndan başlayarak emsalsiz bir dünya kıyametine girildiğini söyliyen Necip Fazıl tek başına savaş olacağını iddia etmiştir. 1939 Ağustos sonundaki Rus-Alman paktını, Babıali'nin bütün Başmuharrirleri tam bir barış teminatı diye gösterirlerken, savaşın birkaç gün meselesi olduğunu yazmış ve 3 gün sonra da 2. Dünya Savaşı başlamıştır.
21 Mart 2012
Sosyalizm Komünizm Ve İnsanlık (Necip Fazıl Kısakürek)

20 Mart 2012
Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar (Necip Fazıl Kısakürek)
Her milletten ve her cinsten mazlumları bir arada toplayıcı böyle bir eser, zannımca ilk kez tecrübe ediliyor.
Bizim, bazen belki de hep göğsümüze doğru esen rüzgarın, bir gün ense kökümüzün bir karış altından iteceği ümidini hiç kaybetmedim; ve bu ümitle her çileye katlandım, didindim, çabaladım, yaşadım.
Bizim, bazen belki de hep göğsümüze doğru esen rüzgarın, bir gün ense kökümüzün bir karış altından iteceği ümidini hiç kaybetmedim; ve bu ümitle her çileye katlandım, didindim, çabaladım, yaşadım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)