Can sıkıntısı kendi kendine bir yere kadar geçiyor; sessizliği kurbağa sesleri bozuyor. Bana kalırsa da kurbağa sesleri su kuyusunun içinden geliyor. Kurbağayla mücadele kime düşer, tabii ki evde bulunan o andaki en büyük erkeğe. Erkek de benim, tek silahım var; onu da yanımdan ayırmıyorum; istemesen de seninle geliyor zaten. Kuyunun başına geldim, biraz kulak kabarttım sonra silahı çıkardım, kurbağalara doğru hamle yaptım. Gerçi hedefin tutup tutmadığından emin değilim. Zaten sesleri de kesilmedi; kesilen tek şey benim cephanem, musluk değil ki meret, bir saat açık kalsın.
Sarı Siyah s.176 (Ahmet Nacar / Ahmet Şerif İzgören)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder