05 Kasım 2013

Bana mı sordun okula giderken?

7 yaşına gelmişti çocuk. Artık okul çağı gelmiş geçiyordu. Annesi en yakın okula gidip yazdırmıştı oğlunu. Babasının haberi bile yoktu. Zaten olsa da umurunda olmazdı babasının. Bütün gün akşama kadar inşaatlarda çalışır, akşam olunca da yorgun argın eve gelir, yemeğini yer ve ne karısının ne de çocuğunun yüzüne bile bakmadan gidip yatardı.

Okulun ilk haftasıydı. Okul kaydı yapılmıştı. Sıra okul eşyalarına gelmişti. Önlük, çanta, kitap, defter alınacaktı. Bir akşam umutsuzca karşısına dikildi anne oğlu, işten yorgun argın gelen babanın. Okuyacaktı küçük çocuk, okula gidecekti. "Yiyecek ekmeği zor buluyoruz!" dedi baba bir hışımla. "Bir de önlük, çanta mı alacaz. Bana mı sordun okula giderken...!"

Sesini çıkaramadı ne anne ne de oğul. Kulaklarda yankılanan son ses oydu.: "Bana mı sordun?"

Öğretmeni ve okul idarersi biliyordu çocuğun durumunu. Kitap, defter, kalem temin edildi. Yardımlarla okudu. Ama hep önlüksüz geldi okula. Bir önlüğü olmamıştı. Herşeye rağmen okudu. Günün birinde öğretmen oldu o küçük çocuk.

Bir sene, 1. sınıfları okutmaya başlamıştı. Bir öğrenci gözüne çarptı. Önlüğü yoktu. Sordu küçük çocuğa: "Önlüğün neden yok senin?" Çocuk yutkundu. "Babam almadı." dedi. Dili tutuldu öğretmenin Gözleri doldu. "Kimseye sorma" dedi küçük çocuğa. "Eğer okuyacaksan kimseye sorma..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder