Abdulkadir Avcı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Abdulkadir Avcı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2016

Beyaz Katil

Sizi derinlere daldıracak psikolojik bir öykü. Mutlaka okuyun!

-Neden bana suçluymuşum gibi bakıyorsun? Bütün bunları yapmak zorunda kalan ben miyim?

-Suçlusun!!!

-Değilim...Olmamalıyım!!!

"Sen neden bahsediyorsun Allah aşkına, ben neden bahsediyorum?

Soğuk bir bakış... Karamsar gölgeler... Sessizlik... içinde kıpırdayan tüm hislerin soğuk, kanlı ve meçhul katili... Koridorların en ıssız köşesinde ve ilk yabancı kalabalığın yoğunluğunda gözlere ilk baktığında ortaya çıkan katilin ilk kurbanı. İkinci. Üçüncü. Dördüncü. Beşinci...

31 Ekim 2014

Mecnun'un Aşkı Nikah Masasına Kadar


İlk görüşte aşka inanır mısın? Evet vardır öyle birşey. Hani psikolojide de vardır, ilk intiba önemlidir derler. Yeni bir insanla tanıştığında ilk 30 saniye üzerinde bıraktığı etki çok önemlidir. Ya başımıza gelmiştir ya da çevremizde görmüşüzdür, gördüğü anda başlayan ve kısa sürede alevlenen aşk hikayelerini. Ahmet'le Nazlı'nın hikayesi de böyle birşey.

İlk gördüğü andan beri aklından çıkaramamıştı Ahmet Nazlı'yı. Daha birkaç hafta olmasına rağmen onu hayalinden çıkaramıyor, tabiri caizse gece gündüz ismini sayıklıyordu. İkisi de aynı mahallede oturuyordu halbu ki. Ama bugüne kadar birbirlerini ya görmemiş ya da görse de farketmemişlerdi. Zaten Nazlı'yı ailesi pek dışarı bırakmazdı. En fazla ilk okulu okuyabilmiş, babası daha fazlasına izin vermemişti.

05 Ekim 2014

Dua

Gidiyorum sevdiceğim,
Son bir kez el sallasana,
Çaresizim gideceğim,
Bana dua yollasana...

Abdulkadir Avcı
9 Haziran 2014 23:55

20 Eylül 2014

Böbrek Taşı (Abdulkadir Avcı)

Yaklaşık 3 haftadır tedavi görüyorum. Sonunda 15 Mart Cumartesi günü ameliyat oldum. Tabi iyileşmek biraz zaman alacak. İman ettiğimiz birşey var ki o da hastalığın ve derdin, şifasının ve devasının Allah'tan geldiğidir. Amenna ve saddakna.

Malumunuz ki bir dert ve sıkıntı içerisinde olan insanın kalbi daha hassas ve kırılgandır. Daha hüzünlü bir halet-i ruhiye içerisindedir. Binaenaleyh üç kişinin duası daha makbul denmesinin nedeni de bu olsa gerek. Yaşlının duası, çocuğun duası ve hastanın duası. Hastalığım sırasında bu hüzünlü ruh haline ister istemez ben de girdim. Yaklaşık 25 gün acillerde sedyede serum yedim. İşin en acı yanlarından biri de bu anlarda hep yalnız oluşumdu. Bu durum kalbimin hassasiyetini daha da artırdı.

Yıllardır dilimden düşmeyen bir ifade vardır. Ne güzel özetler herşeyi:
"Hüzünle titreyen kalbe ince bir âh dokunur,
Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur."

17 Eylül 2014

Sonsuza Yolculuk


Mavişimsin üzülme sen,
Gül yüzünde güller açsın.
Süzülmesin yaş gözünden,
Bırak dertler göğe uçsun.

Olayım derdine derman,
Ölüm gelir burda durmam,
Vasiyetim budur fermân,
Ömrün huzur ile geçsin.

Kalmak istese de gönlüm,
Gideceğim elbet bir gün,
Ben giderim üzgün üzgün,
Sen kalıver daha gençsin.

Acizane vasiyetim,
Mutlu olmandır niyetin,
Azrail kesti biletim,
Ruhum âb-ı hayat içsin...

Abdulkadir Avcı
9 Haziran 2014   23:48

15 Eylül 2014

Veda

 
Umudadır yolculuğum,
Sevdiğim hep bekle beni,
Çıkarma sakın kalbinden,
Yüreğinde sakla beni.
 
Yol ki sonsuzluğa gider,
Kalanlara veda eder,
Gelemezsem de ki kader,
Yüreğinden atma beni.

Gerçek aşık isen eğer,
Mâşuk beklemeye değer,
Yolum gözlemezsen eğer,
Sol yanında tutma beni.
 
Abdulkadir Avcı
12 Haziran 2014
20:00

15 Temmuz 2014

Kitap okuyana altın veriyoruz

Başlığa bakıp da hemen heveslenmeyin :) bir ilçede yapılan bir kitap okumaya teşvik kampanyasının haberi bu. Hemen hemen her gün benzer bir kampanyanın yapıldığı haberiyle karşılaşıyorum. Hatta geçen sene bir haberde daha ilginç birşeyle karşılaşmıştım. Kitap okuma kampanyasında birinci olana inek veriyorlardı :)

İster inek, ister keçi, ister altın. Mesele bu işlerden elde edilen sonuç. Merak ediyorum acaba gerçekten kitap okuma alışkanlığı kazandırabiliyor mu bu tür kampanyalar. İşe yarıyorsa ne mutlu. Ama yok ilgili milli eğitim müdürlüğü ya da valiliğin yada belediyenin reklamı mıdır amaç. Hani birşeyler yapıyoruz bakın demek mi? Umarım öyle değildir.

07 Kasım 2013

Çok mu geç kaldık yoksa?

Bazıları daha yolun başında olduğumu söylüyor. Daha yaşınız kaç ki diyorlar. Fatih Sultan Mehmed İstanbul'u fethettiğinde benden daha gençti. Bunu gözardı edebilir misin hiç? Sen Fatih misin? diyeceksin şimdi bana. Ben de sana diyeceğim ki, biz neden Fatih olamıyoruz? Boyumuz ondan daha mı kısa? Ondan daha mı zayıfız? Gözümüz kaşımız mı farklı? Nedir bu fark, nedir bu eksik?

Hangi birini sayarsın ki...? Bakın ne diyor Yasin Hatipoğlu, daha güzel nasıl ifade edilir ki bu?

05 Kasım 2013

Bana mı sordun okula giderken?

7 yaşına gelmişti çocuk. Artık okul çağı gelmiş geçiyordu. Annesi en yakın okula gidip yazdırmıştı oğlunu. Babasının haberi bile yoktu. Zaten olsa da umurunda olmazdı babasının. Bütün gün akşama kadar inşaatlarda çalışır, akşam olunca da yorgun argın eve gelir, yemeğini yer ve ne karısının ne de çocuğunun yüzüne bile bakmadan gidip yatardı.

04 Kasım 2013

Siz kaç kitap hediye ettiniz?

O toplam 75 bin kitap hediye etti. Kayseri'de bir iş adamı. Ahmet Türkmen. Çok okuyan bir kitap kurdu. 15 yıl önce gazetede bir haber okuyor. Haberde Türkiye'nin en az okuyan ülkeler arasında olduğu yazıyor. Bu haber Ahmet Türkmen'i çok üzüyor ve o günden sonra etrafındaki herkese kitap hediye edip okumalarını sağlamaya çalışıyor. Her eş dost ziyaretinde, her iş ziyaretinde birilerine kitap hediye ediyor. Bunu alışkanlık haline getiriyor. Yanında ve arabasında sürekli kitapları var Türkmen'in.

Zamanla etrafındaki insanlar da bundan memnun olduklarını ifade ediyorlar. Hatta Ahmet Türkmen'i arayıp teşekkür ettiklerini, başka kitap olup olmadığını soranların bile olduğunu ifade eden Türkmen, yılda ortalama 5 bin kitap dağıttığını söylüyor.

Bu yazı hiç bir bilgi içermemektedir

Takip edenler bilirler, elimden geldiğince sizlere işinize yarayacak faydalı bilgiler sunmaya çalışıyorum yazılarımda. Zaman zaman saatlerce araştırmalar yaparak, bilgiler derleyerek elde ettiğim birikimi yazıya döküp paylaşıyorum.

İki gündür üzerimde ağır bir atalet var. Bir moral bozukluğu, isteksizlik. Tabiki hiçbiri sebepsiz değil bunların. Bir yorgunluk var üzerimde. Yapmak istediğim ve yapmam gereken çok şey var ve ben bunları yetiştiremiyorum. İstediğim derecede ilerleyemiyorum hedeflere doğru. Bu da bende motivasyon kırıklığı oluşturuyor. Hele şu son iki üç gündür oldukça moralsiz bir durumdayım.

02 Kasım 2013

Ah Şu Alışkanlıklar

Çok çabuk alışıyorsun herşeye. Yapamam, edemem dediğin şeylere bile alışıyorsun. Bir haftadır hastayım. İzin almıştım. Bir haftadır işe gitmiyorum. Yarın mesai var ama benim hiç işe gidesim yok. Neden? Bir hafta da olsa buna da alışmışım.

Hani deli divane aşıklar olur. Ayrılırlar bir gün. Onsuz yaşayamam der. İntihara bile kalkışır. Ama alışırsın. Herşeye olduğu gibi onsuzluğa da alışırsın.

Kitap Kumbarası

O da ne diyenleriniz vardır belki. İlk duyduğumda ben de bir anlam verememiştim. Kitap kumbarası da nedir? Kumbara deyince akla biriktirmek gelir. Kumbarada para biriktirirsiniz de kitap kumbarasında kitap mı biriktiriyorsun?

Üsküdar belediyesinin yaptığı uygulamayı görünce anladım ne olduğunu. Üsküdar belediyesi tarafından küçük bir kulübe büyüklüğünde bir tarafı cam olan bir kutu yapılmış. Bu kutuya artık kullanmadığımız kitapları küçük bir bölmeden içeriye atıyorsunuz. Kitaplar o kumbarada birikiyor ve ihtiyaç sahibi öğrencilere mesela köy okullarına falan gönderiliyor.

Açık alanda kitap okumak

Bazı insanlar özellikle açık alanda kitap okumayı sever. Mesela bir parka gidip, bir bankta kitap okuyabilirsiniz. Temiz hava insanın zihnini açar ve anlama kapasitesini artırabilir. Açık havada kitap okumanın güzel yanlarından biri de örnek olmaktır. Avrupa ülkelerinde çok rastlayabilirsiniz bu görüntülere. Parkta, bankta, otobüste, metrobüste vs. Türkiye'de bu görüntüler daha nadirdir malesef. Aslında her köşede kitap okuyan insanlar görmek, gelecek nesil için de etkili bir örnek olacaktır.

31 Ekim 2013

Sizin kitap okuma saatiniz var mı?

Daha önceki bir yazımda kitap okuma alışkanlığı nasıl kazanılır konusuna değinmiştim. Yazıda da dediğim gibi kitap okuma alışkanlığı küçük yaşlarda kazandırılıyor ve ailelerin bu konudaki en etkin uygulaması kitap okuyarak çocuklarına örnek olmaktır. Özellikle evde günün belli bir saatinde kitap okuma saati düzenlenmelidir. Bu sayede hem çocuğunuza kitap okuma alışkanlığı kazandırmış olursunuz hem de bu uygulamadan siz de faydalanmış olursunuz.

Kitaplar Dolaşıyor Projesi. Sizce tutar mı?

Antalya Büyükşehir Belediyesi bir proje başlattı. Vatandaşlara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için şehir içinde bulunan duraklara kitap rafı yerleştirdiler. Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın sürekli okuyan bir halk yaratmak istiyoruz, diyor.

İster durakta beklerken bu kitaplardan alıp okuyabiliyor isterseniz de evinize götürüp okuduktan sonra geri getirebiliyorsunuz. Hatta başkanın temennisi bu işin yayılması ve vatandaşların isterlerse kendi kitaplarından da bu raflara kitap getirebilecekleri yönünde.

Başkanın iddiasına göre Antalya halkı Türkiye'de en çok okuyan şehirler arasında bulunuyor ve bunu daha da artırma çabasında.

Kitap Seçmek

İyi bir okuyucu olsanız da olmasanız da kitap seçmek çok önemlidir. Kitap okumanın faydaları tartışılmaz muhakkak. İmkan olsa her kitabı okuyabilsek ama malesef ömrümüz bütün kitapları okuyacak kadar uzun değil.

En son kontrol ettiğim istatistiklere göre yılda 32 bin yeni kitap çıkıyor piyasaya Türkiye'de. Dolayısıyla işimize yaramayacak, vaktimizi boşa harcayacak kitaplardan uzak durmamız gerek. Zaten az okuyan bir toplumuz. Bari okuduğumuz kitapları iyi seçelim.

27 Ekim 2013

Çalışma Odası

Hayalimde hep olan birşeydir bu. Ama sıradan bir çalışma odası değil. Bu güne kadar çok çalışma odam, kütüphanem oldu. Çok farklı bir dizayn, çok farklı bir oda istiyorum.

Tabi hep ekonomik imkansızlıklar, malum. Ama bu sefer niyetliyim buna. İçinde ruhumun dinleneceği bir oda. Dört tarafı kitaplık ve kitaplarla dolu olacak. Şimdiki kitaplarım belki bir odanın bir duvarını doldurur ama zamanla o da olur inşallah. Bir duvarın önünde bir L masa. Bir tarafında bilgisayarım. Masanın büyük bir alanı okuma yeri. Kitaplar, defterler, ajandalar, kalemler vs.

Çocuğunuz Kitap Okuyor mu?

Kitap okuma alışkanlığı küçük yaşlarda edinilmesi gereken bir alışkanlık. Çocuklar öğrenim sürecinde ebeveynlerinin sözlerinden çok davranışlarını örnek alıyorlar. Dolayısıyla sizin yaptığınız herşeyi çocuk inceliyor ve hayata geçiriyor.

Kitap okuma konusunda da bu böyledir. Eğer çocuğunuz kitap okumuyorsa ve siz de ona kitap okuma alışkanlığı aşılamak istiyorsanız bu işe kendinizden başlamalısınız. Mesela evde günlük kitap okuma saatleri düzenleyin. O saatte televizyonu kapatın. Tüm aile fertleri olarak bütün işleri bırakın ve ailece herkes eline birer kitap alarak okuyun. Günde yarım saat bile yeterlidir. Bu uygulamayı alışkanlık haline getirin. Bir zaman sonra göreceksiniz ki çocğuunuz kitap okumak için daha fazla zaman harcamaya başlayacak ve bunu alışkanlık haline getirecek. Hatta siz okumasanız bile o sizi teşvik edecektir.

Dünyanın En Büyük Kitabı

İşte dünyanın en büyük kitabı. Hem de nerede biliyor musunuz? Türkiye'de. Evet dünyanın en büyük kitabı rekoruna sahip kitap Türkiye'nin Antalya ilimizde muhafaza ediliyor.

Dünyanın en büyük kitabının boyutları ise, yüksekliği 204 santimetre ve genişliği 122 santimetre. Dünya Çocuk Rekoru olarak tescil edilen bu kitap Prof. Dr. Orhan Kural tarafından hazırlandı. Kitabın içinde neler mi var? Tam 2 bin 500 kişinin yazdığı şiir ve makaleler yer alıyor kitapta.