Güney Doğu´ya atanan komiserin peşini ıstırâbı orada da bırakmamakla birlikte katlanıyor. Kahvehanelerde fuhuş yapan küçük kızlar, bir günlük erzak için fuhuş yapan kadınlar ve bu durumdan kimilerinin kocası haberli kimilerinin habersiz… Ruhunda büyük gedikler açılıyor komiserin ve İffeti, kaybedilen manevi değerleri ararken giydiriliyor üstüne deli gömleği. Patlamış akılların, zayıflamış ruhların kapatıldığı hastaneye girdiğinde de vazgeçmiyor iffeti aramaktan. Mukaddes davasını yırtılmış yüreğiyle, iflâs etmiş aklıyla bile sürdüren ve “İffeti gördün mü?” diye soran bir deliye dönüşüyor Yusuf komiser. Hastanede geçen geceleri ise ıstıraptan başka bir şey vermiyor ona. Uykularında dörtnala koşuyor hafakanlar. Zihninin derinlikleri bir bir açığa çıkıyor. İntihar eden kız kardeşi beyaz bir elbisenin içinde fakat kara bir yüzle ve ağlamaklı bir halde geliyor rüyalarına. Küçük yaşta ki kızlar kahvehanelerde dolaşıyorlar fuhuş yapmak için. Kadınlar bir günlük erzak için fuhuş yapıyorlar. Genç sevgililer şehvetle dolaşıyorlar sokaklarda kol kola, dudak dudağa. Günahlar geziniyor uykularında bile. Bütün bu olanları çoğu zaman ellerli ve ayakları yere prangalı bir şekilde seyrediyor, çırpınıyor, haykırıyor, elinden bir şey gelmiyor ve içinde boğuluyor sesi. Bütün bunlar bir gencin ulvî bir gaye ile onu oradan çıkarmak için geleceği vakte kadar devam ediyor.
Umut kozak, dizginlenmemiş, kontrol altına alınmamış heveslerle hayata atılan gençlerin nasıl bir hüsrana uğradığını ve sırf, bir diploması olsun, deyip, gençtir, deyip ailelerin bu gidişatı kötü akıbet gelene kadar nasıl normal karşıladıklarını ve desteklediklerini açık bir dille anlatmış. İffet hududunun korunmadığı durumlar da gençlerin, ailelerin ve topyekûn toplumun uğradığı zararlar Yusuf komiserin çevresinde konuşlanan olaylarla aktarılmış okuyucuya.
İffet Arayışı´nın en ilgi çekici bölümlerinin başında ise, yerli ve yabancı hayat kadınlarının Yusuf komisere hayat hikâyelerini anlattığı bölümler yer alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder