20 Kasım 2016

Çanakkale

Çanakkale,
Senin bir asırlık yaşın var.
20 Ocak katliamının ise
yaşı asrın dörtte biri kadar oldu
sen yüzüncü yıldönümünü kutlayanda.

Çanakkale,
Sen öyle bir türkane mucize oldun ki,
doğuda ilk demokratik cumhuriyet
benim ülkemde kuruldu
Senin üççe yaşın olanda.

Ama Karabağ'ın kurtuluş günü ile
senin yaşın arasındaki farkı
hesaplaya bilmedim.
ne olur, Çanakkale,
doğum günlerini nasıl kutlamağı
Karabağ'a da öğret..

16-Otuz Beş Yaş Şiiri (Seçki şiir) Cahit Sıtkı TARANCI (1910-1966)
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşma bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

Gülnar SEMA
Mevsimler Dergisi'nden Alınmıştır.
www.mevsimler.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder