Penceremde bir çıtırtı, bir telaş camlarda
Kuşlar mı desem
Daha da çok erken vakit
Yatağıma sanki gecenin ayazı değmiş
Sıcağını yitirmişse, duymuştur kar sesini
Şu sonsuz gökyüzü
Şimdi, binlerce beyaz kelebekle iniyor yeryüzüne
Sanki, Fatih'in orduları İstanbul önünde
Akın akın geliyorlar, aynı ritimle
Yüreklerin tam da içine düşüyor üşümeler
Sarıkamış büküyor boynumu yeniden
Pencere önündeyim epeydir
Daha çok yağacak gibi duruyor, daha çok
Donduracak, bir baştan bir başa yine
Dokunduğumda eriyen-kar taneleri
Yağsın bakalım yağdığınca
Üşümeye alışkın nasılsa nice yoksulum
Büzülmeye de bir köşede
Tütmeyen bacalar ne anlar ki zaten sıcaktan?
Ürpertili bir zamandır sonuçta yaşanılan
Şu beyaz hırkalı ağaçlardan nedir ki farkı insanın?
Kar beyazı olmuş ya da bahar yeşili
Birlikteyiz işte, el ele tutuşan çocuklar gibi.
Yalçın YÜCEL
Mevsimler Dergisinden alınmıştır.
Derginin tamamını okumak için www.mevsimler.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder