Ah "Gök ekini biçer" gibi sağılırken yere
Boralar, fırtınalar, kasırgalarla gelme
Şakaklarıma değişin gülneva bir şarkı olsun
Yanayım yanmasına kar tanelerinin ateşinde
Tamburum ılık seslerinle yansın, kavrulsun
Gelip de Maraş bıçakları gibi bağrımı delme
Bir visal sarkışıdır gelişin, bunu iyi bilirim
Aklığınla gelirsin, aydınlığınla, bereketinle
Örtersin karanlığın, kara yazgılı kötülüklerini
Yarınlara yer altından hercai yeşillikler diriltirsin
Kuşlar düet yapar yeşil yaprakların hışırtısında
İlk yaz şarkıları söylerler gül üstünde bülbüller
Avaz avaz niyazla, ince ince hep nazenince
Sen gelince vuslata ermiştir kara topraklar
Yapraklar bahar-ı yeldaya hazırlanmışlardır
Erirsin geldiğinde vakit, dağlardan, şahikalardan
Şırıltıyla inersin ırmaklara, çaylara, denizlere
Bu bir lütûftur, Yaradanın kainata sunduğu
Sevgisin, sevdasın, aşksın bir sırrı hikmetsin
Ey kar; sesinle, ritminle aydınlık yüreklere
Celalettin KURT
Mevsimler Dergisinden alınmıştır.
Derginin tamamını okumak için www.mevsimler.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder