Toprak damlar gözyaşları gibi akar
Tek katlı evlerin kapılarına
Beyaz bir duvar ördü kar
Renkler, unutuldu beyazdan başka
Tek renge büründü tabiat
Yeşil, mavi, nasıl şeylerdi onlar
Hafızam, bana renkleri hatırlat
Hangi düşünceler geçer akıllardan
Böyle zamanda neler konuşulur
Bir yolcu, bir hasta düşününce
Yüreğim, çıra gibi tutuşur
Al lâlem kurur ocakta
Kirlenir toprağa serilen halım
Düşer önüme sokak sokak
Beni ev ev gezdirir aklım
Görünce donup kalmışlar sandım
Bir aile ki, heykelden farksız
Yatağında ölüm terleri döküyor baba
Çaresiz kalmışlar anneyle kız
Bir trajedi yaşanıyor başka bir yerde
Hüzün sarmış yürekleri, sevinç beklerken
Bu sahneyi görseydi parçalamazdı kurt
Terhis olmuş askeri köye gelirken
Mezar taşına künyesi kazınacak bir yaşlı
Nefes alır gibi, lahavle derken kendi kendine
Jandarma karakolundan gelen çağrı kağıdı
Bir eşya gibi ağır geliyor ellerine
Köyü bir mayın gibi kuşattı kar
Günlerdir ne gelen var, ne giden
Yokluk, hastalık ve ölüm korkusu değil
Unutulmak duygusu köylüyü kayreden
Arif EREN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder