Es dersem, yerde sümbüller incinir
Mevsimi mi olur saadetin?
Geç dersem, hâlde güller incinir
Gönüller ışır, hükümsüz kalır elem
Yan dersem, nazlanan küller incinir
Gözlerden dökülür vaveylasız yaşlar
İn dersem, gökte tüller incinir
Irmakların başında söyleşir, yaralı yağmurlar
Sus dersem, harlanan gözler incinir
Yağmadı, yine yarına kaldı o kar
Dön dersem, saklanan rüzgârlar incinir
Sahibini arar gibi her geçmiş zaman
Sor dersem, yoklanan sabahlar incinir
Korkarım o şehre girmekten ki
Git dersem, yollarda yolcular incinir
Yağmadı hâlâ kar, yağmaya vakit mi var?
Dur dersem, bekleyen dağlar incinir
Kalbimizin kıyıları yar dokulu
Sar dersem, titreyen karlar incinir
Mevsimi mi olur saadetin?
Geç dersem, gülde nihan incinir
Her şey gibi şu mevsimler de dâhil kadere
Yok dersem, canda cihan incinir
İnci OKUMUŞ
30 Aralık 2015
Mevsimler Dergisinden Alınmıştır.
Derginin tamamını okumak için www.mevsimler.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder