Eğer biz çocuğumuzun kitap okumasını istiyorsak önce kendimiz belli bir program dahilinde, günü buna göre planlayıp, kitap okumaya mutlaka zaman ayırmak zorundayız. Eğer etkili olsun istiyorsak, okuduğumuz kitapları da birbirimizle konuşarak çocuklarda ilgi uyandırmak çok etkili oluyor.
Aile biryelerinin okuduğu kitapları paylaşması, bir anlamda okuduklarının reklamını yapması, çocukların kitap
konusunda hem fikir sahibi olması, hem farklı alanlarda bilgi edinmesi, hem de ilgilerinin oluşmasını destekliyor. Bu yönüyle atrı birşey belki evin içinde buna ait özel bir bölüm oluşturulması, kütüphanenin hem çocuğun kendi odasında hem evin belli bir bölümünde farklı ilgi alanlarına yönelik kitapların oluşturulması, bir kütüphane fikrinin geliştirilmesidesteklenmeli ve bol bol çocuklarla birlikte kitapçılarda zaman geçirilmeli.
Kitapla olmak bir süre sonra çocuğun okuma yazmaya yönelik ilgisini artırıyor hatta bazı şeyleri çözmelerine de yol açabiliyor ama eğer erken bir tarihte okumayı çözmüşse, yazmak o zaman çocuk için çok sıkıcı bir aktiviteye dönüşebiliyor. Okulda ilk olarak bundan rahatsızlık duyabiliyor. Zaten okuyabiliyorum, yazmak daha zor bir eylem ve daha geriden gelen bir eylem olduğu için çocuğun ciddi anlamda sıkıntıya düşmesine sebep olabiliyor. Ayrıca arkadaş iletişimini de olumsuz etkiliyor. Kendisini diğer çocuklardan farklı hissedebiliyor. Öğretmen diğer çocuklara zaman ayırmak zorunda olduğu için çocuk kendiyle daha fazla başbaşa kalıyor ve boş kaldığı anda da tabi ki bir takım olumsuz davranışlara yada süreçten kopmalara dönüşebiliyor.
Psikolojik Danışman Serap Yazan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder