02 Ocak 2012
Mir'at (İskender Pala)
Hatırımıza düştün, hatırına düşür bizi. Sevdik seni, sevindir bizi. Uzaktayız, yakınına vardır bizi; yandık pınarına, kandır bizi. Sıcak yaz günlerinde yaş dalların titreyişi gibi yandır bizi serin kuyulardan; koyu gecenin yıldızlarına karşı uyandır bizi derin uykulardan. Gözyaşı değil, nice demdir gözümüzden akan; belki eriyip biten ruhumuzdur damlayan!.. Geç kalmış aylara ve yıllara inat, kadehinden içelim artık gül şarabını, çölde yitmiş çaylara ve yollara inat gerçeğinden seçelim şimdi gül serabını… Gül sözleri edelim çok çok, ve gonca sükûtu az az. Gül düşleri görelim gül gecelerinde, Gül’ün aşkını derelim gül hecelerinde. Gözü sürmeli ile ağlayanın arasına gül serpelim, güle yeminler edip. Gönülleri yıkayalım gül suyuyla. Gönüldendir şikâyet kimseden feryadımız yoktur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder