02 Nisan 2012

Desam: "Türk Halkı 10 Yılda 1 Kitap Okuyor"

"Kütüphaneler Haftası" dolayısıyla, Demokrat Eğitimciler Sendikası'nın(DES) düşünce kuruluşu olan DESAM tarafından hazırlanan rapora göre, bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama 7 kitap okurken bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor "Kütüphaneler Haftası" dolayısıyla, Demokrat Eğitimciler Sendikası'nın(DES) düşünce kuruluşu olan DESAM tarafından hazırlanan rapora göre, bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama 7 kitap okurken bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor.

Raporun sonuçlarını değerlendiren DES Genel Başkanı Gürkan Avcı Türkiye'de kitap okunmamasını yapısal nedenlere bağlarken, okul öncesi dönemden Üniversite eğitiminin sonrasına kadar kitap okumanın stratejik bir konu olarak ele alınmadığını, insanları ezberci ve sınavcı sistemin kitap okumaktan uzaklaştırdığını, okumaktan, kitaptan, kültürel faaliyetlerden, bilimden, nitelikli gezi ve tatillerden, dünyayı tanımaktan uzaklaştırılan Türk insanının da sağlıklı kararlar veremediğini kaydetti. Avcı, Türkiye'de kitap okutma stratejilerinin olmadığını belirtirken e-kitap ve benzer yöntemlerle otomobilde, yolculukta, tatilde kitap okumanın önünün açılması gerektiğini belirtti. Özellikle gençliğe farklı bir stratejiyle kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gereğini vurgulayan Avcı, "Aksi takdirde okumayan gençlik ülke geleceğini karartacaktır" dedi. Gençliği, hayata bakışı, şikayetçiliği ve kitap seçimi gibi konularda eleştiren Avcı, bir eleştiride kütüphanelere yöneltti ve kütüphanelerin, bilginin üretimi, düzenlenmesi ve yayılması konusunda yetersiz olması ve çağ dışı kalmasının kütüphanelere olan ilginin az olmasının nedenleri olduğunu belirtti. Açıklamasında, Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki farkı göstermek amacıyla kütüphane, kitap ve kütüphane çalışanı sayısı gibi rakamsal bilgiler veren Avcı'nın açıklamalarında öne çıkan bilgiler ise şöyle:

"-2009 yılı itibariyle Türkiye'de toplam 45 çocuk kütüphanesi, 14 yazma eser kütüphanesi ve 55 gezici kütüphane olmak üzere toplam bin 152 kütüphane olmasına karşılık Almanya'da 10 bin 531, İngiltere'de 4 bin 620, İspanya'da 5 bin 209 kütüphane bulunuyor.

-2007 yılı verilerine göre Türkiye'deki kütüphanelerde 13 milyon kitap olmasına karşılık, Bulgaristan'da 46 milyon, Rusya'da 739 milyon, Almanya'daki kütüphanelerde 104 milyon kitap mevcut.

Türkiye'de kütüphanelere kayıtlı üye sayısı 493 bin 500 iken, İran'da 7 milyon, Fransa'da 16 milyon, İngiltere'de 35 milyon kütüphane üyesi bulunuyor.

-Almanya'da 7 bin 500 kişiye 1 kütüphane düşerken Türkiye'de 68 bin 500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşüyor ki öte yandan Türkiye'de 95 kişiye bir kahvehane düşmekte.

-Kişi başına düşen kitap sayısı Almanya'da 25 bin, AB ortalaması 16 bin iken Türkiye'de kişi başına düşen kitap sayısı 6 bin olarak ortaya çıkıyor.

-Almanya'da halk kütüphanelerinde çalışan kütüphaneci sayısı 8 bin 337, Fransa'da 7 bin 88, İngiltere'de 6 bin 978, İspanya'da 3 bin 794, Türkiye'de sadece 333 kişi."

-"ÜNİVESİTE MEZUNU ARTTI, KİTAP OKUMA ORANI DÜŞTÜ"

Avcı, 1965 yılına göre Üniversite bitirenlerin oranının 15 kart artmasına karşın, kitap okuma alışkanlığının yüzde 10 oranında düştüğünü belirterek,"Evde anne ve babasını kitap, gazete okurken gören çocuğun kitap okuma alışkanlığı kazanması daha kolay oluyor. Evde kitaplığın olması, hatta çocuğun kendi kitaplığının olması, çocukta kitap okuma alışkanlığını sağlamakta büyük önem taşıyor" dedi.

Okuma alışkanlığının artması için küçük yaştan itibaren kitap okuma alışkanlığı kazandırılması gerektiğini kaydeden Avcı, ailelere şu önerilerde bulundu:

"İlk yaşlardan itibaren anne babalar çocuklarına resimli öyküler okuyarak, okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışmalıdır. Çocuğun okumaya olan ilgisini kamçılamak için en uygun dönem ise ilköğretim çağıdır. Bu yüzden, anne babalar ilköğretim 1 ve 2. sınıf çocukları için, metni uzun olmayan kitaplar, doğa, hayvan ve diğer çocukların da içinde yer aldığı bol resimli kısa öyküler, 2 ve 3. sınıf öğrencileri için tabiat veya insan hayatı gezi, serüven, coğrafya, ilk çağlara ait öyküler, okuma alışkanlığı konusunda etkili olabilir. 3 ve 4. sınıf öğrencileri için, cinsiyet farklılaşması ortaya çıkmaya başladığı için, sözcüklerin yer aldığı öyküler, giriş, gelişme, sonuç bölümlerini içeren öyküler daha uygundur. 4 ve 5. sınıf erkek öğrencileri için, bilim ve buluşlara, kız öğrencileri için, okul ve aile hayatını içeren konuların yanında, duygusal temaların yer aldığı öykü kitapları almak daha sağlıklı bir seçim olur."

Kaynak: Haberler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder