Çok hoşuma giden bir sözdür bu ve hayatta bunun çok örneğini görürüz. Özellikle de ekranlarda rastlamışızdır bunun örneklerine. Günün birinde bir televizyon programı izliyorum. Ulusal bir kanalda, konu İslami bir mevzu ve konuklardan biri herkesin çok iyi tanıdığı meşhur ilahiyatçılardan biri. Konu onun aleyhinde geçtiği için kim olduğunu söylemeyeceğim ama siz tahmin edersiniz. Karşısında da Hüseyin Üzmez. Tartışma hararetli ve ortalık baya gergin. Tartışma süregiderken Hüseyin Üzmez malum ilahiyatçıya “Allah seni Kuran’da övüyor, senin için ayet indirmiş” deyince hem izleyenler hem de o adam baya şaşırdı. Acaba lafın arkasından ne gelecek diye merak ediyoruz. Derken, bahsettiği ayeti okudu. Kuran’da ilmiyle amel etmeyen, bildiği halde yanlıştan vazgeçmeyen âlimler için bir ayet vardır. “Onlar kitap yüklü eşekler gibidir” diye başlar ve devam eder. Üzmez bu ayeti okuyunca stüdyoda bir kahkaha koptu. Tabi biz de ekran karşısında gülmekten kırıldık.
Maalesef durum komiklikten ziyade içler acısıdır. Doğru amel eden cahil, yanlışa giden alimden iyidir derler. Gerçekten de öyledir. Öyle insanlar vardır ki, ayaklı kütüphane gibidir. Ama eşekliğinden kurtulamamıştır. Okuduğu kitaplar onu daha da cehalete sürüklemiştir. O halde buradan şu sonucu çıkarabiliriz: okuyacağımız kitapları da çok doğru seçmemiz gerekiyor. Bu konuda başımdan geçen bir hadiseyi sizinle paylaşayım.
Yıl 2001. Ben üniversite hazırlık okuyorum ve İstanbul Zeytinburnu’nda bir öğrenci yurdunda kalıyorum. Salı günü öğleden önce danışma nöbetim var. Nöbet sırasında boş durmamak için kitap okuyorum. O gençlik yıllarımda kitaba çok düşkünüm ve ne bulsam okuyorum. Elimde bir felsefe romanı. İyi okuyucular bilirler, meşhur bir romandır. Reklam olmasın diye ismini vermek istemiyorum. Kitaba dalmış okurken yanıma hocam geldi. Ne okuyorsun dedi. Ben de kitabı gösterdim. Kitap gerçekten de kafa karıştıran türden, insanın beynini bulandıran bir kitaptı. Bazı zihniyetler vardır. Sana baskıyla şunu oku, bunu okuma derler. Bahsettiğim hocam ilmiyle öylesine engin bir insandı ki, çok farklı bir yaklaşım gösterdi. Güzel dedi, okumana sevindim, bu kitabı da oku. Oku ama şimdi değil. Bazı kitapları okuduktan sonra, bilgi seviyen belirli bir mertebeye geldikten sonra bu kitabı oku dedi. Çünkü insan önce doğruyu öğrenmelidir. Doğruyu öğrenirsen yanlışı fark edebilirsin. Ama önce yanlışı öğrenirsen, doğrusunu bilmediğin için onun yanlış olduğunu bilemezsin demişti. 12 sene önce söylenen bu sözler hala kulaklarımdadır. Kendime düstur edinmişimdir bu sözleri.
Hocamın dediği gibi, insan okuduğu şeylerden doğruyu öğrenmeli. Yoksa okumak cahilliğimizi alır ama eşeklik baki kalır.
Abdulkadir Avcı
Doğru söze ne denir?
YanıtlaSil