Romanın birinci taslağı bittikten sonra bir kere kimseye göstermemek gerekir. Kimseye okutmamak gerekir. Çünkü insanlar eleştirmeye bayılırlar ve çok kötü eleştirirler. Bilmeden eleştirirler ve sizin şevkinizi kırabilirler. Dolayısıyla bitirdiğinizde bütün redaksiyonları kendiniz yapmanız ya da size destek olacak bir grup oluşturup onlarla birlikte paylaşmanız önemlidir. İlk taslakta genellikle akışa bakılır. Akış düzgün mü? Kurguda bir hata var mı? Karakterler istikrarsız davranıyor mu? Bunlar üzerine ya da kulağımıza batan cümleler, kelimeler işaretlenir.
Br teması var mı bu anlattığımız şeyin onu yakalarız. Sonra da ikinci taslakta gidip temayı tekrar koymaya çalışırız. Bu dediğim noktaları düzeltmeye çalışırız. İkinci taslak geldiğinde elimize, imla hatalarını, cümle bozukluklarını düzeltebiliriz. Üçüncü taslakta da son rütuşları yapabiliriz. Yani birkaç taslaktan geçmesi standarttır ama tabi bunların hepsi esnektir. Kişinin yazabilme becerisine bağlı mesela benim bazı öğrencilerim bir defa yazıyorlar, iki rütuşta süper birşey çıkartabiliyorlar.
Yeşim Cimcoz / Yazar Koçu
yazım konusunda tavsiyeler; ilkin elle yazıp sonra hem düzenlemek hemde yerine oturtmak için bilgisayara akatarmak gerek.Yazım bittikten sonra ilkin belli bir gruba okutmak gerek.Dan Brown'un taktiği taslağı kitap eleştirmenlerine falan gönderiyor.Buna imkanları olmayanlar kitap bloglarına gönderebilirkler,kitapla haşir neşir olan bir kesime ki bloglar bu konuda faydalı olur.Hem reklam hem inceleme açısından.Sonraki aşamada tavsiyeler dikkate alınarak düzeltilip yayınevine göndermek daha mantıklı.
YanıtlaSil